Ekonomi

Iktisat Borsa Değildir

Birkaç gün ilkin Tecim Departmanı, Mayıs ayı yapınak siparişlerinin yüzde 2,9 arttığını bildirdi. Bu, ‘piyasa’ üstünde pozitif bir tesir yaratacağı için ‘basın’ tarafınca iyi bir halde ele alındı ​​(evet, alıntılar kasıtlıdır….nedenini görmüş olacaksınız). Coşku anlaşılırdı – 394 milyar dolarlık yapım edilmiş mal siparişleri, mevcut hesaplama yönteminin benimsenmesinden bu yana görülen en yüksek düzey. Şüpheci olmak zekice olsa da, sayı ekonominin sağlam bir temel üstünde olduğuna dair bir ipucuydu (ve öyledir). Bununla beraber, bir çok vakit bir ekonomik veri parçasının sonucu ‘olması ihtiyaç duyulan’ ile gerçekte olan içinde bir kopukluk vardır. Iktisat pazar değildir. Yatırımcılar yapınak siparişlerinde hisse satın alamazlar…… yalnız hisse senedi alabilirler (yada satabilirler). Iktisat ne kadar kuvvetli ya da zayıf olursa olsun, insan sadece ucuza alıp pahalıya satarak para kazanır. Bununla beraber, hisse senetlerini etkiliyormuş şeklinde ele alınan, sadece hakkaten etkilemeyebilecek bazı ekonomik göstergeler üstüne bir emek verme hazırladık.

Gayri safi yurtiçi Hasıla

Aşağıdaki grafik, üç aylık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla gelişme rakamına karşı aylık S&P 500’ü gösteriyor. En azından minik bir dereceye kadar elmaları portakallarla karşılaştırdığımızı ihmal etmeyin. S&P endeksi genel olarak yükselmeli, GSYİH yüzde gelişme oranı ise yüzde 0 ile 5 içinde bir yerde kalmalıdır. Başka bir deyişle, ikisi beraber hareket etmeyecek. Göstermeye çalıştığımız şey, iyi ve fena ekonomik veriler ile borsa arasındaki bağlantıdır.

Ilkin grafiğe bir göz atın, peşinden derhal altındaki düşüncelerimizi okuyun. Ayrıca, ham GSYİH sayıları ince mavi çizgiyle temsil ediliyor. Birazcık düzensiz, bu yüzden düzeltmek için üç aylık GSYİH rakamının 4 dönemlik (bir senelik) hareketli ortalamasını uyguladık – bu kırmızı çizgi.

S&P 500 (aylık) ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla değişimi (üç aylık) (http://www.bluegrassportfolio.com/images/070705spvsgdp.gif)

Genel olarak konuşursak, borsa büyümesini kestirmek için kullanıyorsanız, GSYİH rakamı oldukça çok kötü bir araçtı. 1. bölgede, 90’ların başlangıcında büyük bir ekonomik daralma görüyoruz. S&P 500’ün o dönemde ortalama 50 puan geri çekildiğini gördük, sadece düşüş aslına bakarsak GSYİH haberleri açıklanmadan ilkin gerçekleşti. İlginç bir halde, bu ‘korkulu’ GSYİH rakamı, tam bir piyasa toparlanmasına ve peşinden yükseliş trendi kontrol edilmeden ilkin 50 puanlık bir ralliye daha yol açtı. 2. bölgede, 1999’un sonlarında/2000’in başlarında yüzde 6’yı aşan bir GSYİH, yeni hisse senedi kazançları çağını başlatacaktı, değil mi? Yanlış! Hisse senetleri birkaç gün sonrasında ezildi… ve bir yıldan fazla bir süre daha ezilmeye devam etti. 3. bölgede, ayı piyasasının serpintisi, 2001’in sonunda negatif bir gelişme oranı anlamına geliyordu. Bu senelerce devam edebilir, değil mi? Gene yanlış. Piyasa bundan derhal sonrasında dibe vurdu ve ekonomik daralmanın gölgesinde yaşanmış olan dip seviyelerinden oldukça uzaktayız.

Sorun şu ki, medyanın bir şeyi söylemesi onu doğru yapmaz. Kısa vadeli işlemler için mükemmel olan birkaç dakika için mühim olabilir. Sadece günler açısından bile mühim bulunduğunu söylemek yanlış olur ve uzun vadeli grafikler için kesinlikle mühim olması imkansız. Eğer bir şey var ise, GSYİH rakamı karşıt bir gösterge olarak kullanılabilir ….. en azından uç noktalara vardığında. Bundan dolayı, portföyleri söz mevzusu olduğunda giderek daha çok insan geleneksel mantığı terk ediyor. Yalnızca çizelgelere dikkat etmenin kusurları yok değildir, sadece teknik çözümleme sizi 2000’in başlarında piyasadan çıkarıp 2003’te yine piyasaya sokabilirdi. bir çok durumda.

İşsizlik

İyice ele alınmış başka bir ekonomik göstergeye bakalım…… işsizlik. Bu veriler üç aylık yerine aylık olarak yayınlanır. Sadece GSYİH verileri şeklinde, dalgalanacak bir yüzdedir (3 ile 8 içinde). Gene, işsizlik rakamını yansıtmak için piyasayı aramayacağız. İstihdam ile borsa içinde bir ilişki olup olmadığını görmek istiyoruz. Yukarıdaki şeklinde, S&P 500 yukarıda görünürken, işsizlik oranı mavi renktedir. Bir göz atın, peşinden buradaki düşüncelerimiz için aşağıyı okuyun.

S&P 500 (aylık) ve İşsizlik oranı (aylık) karşılaştırması (http://www.bluegrassportfolio.com/images/070705spvsunemp.gif)

Tanıdık bir şey görüyor musun? İstihdam, hisse senetleri düşmeden derhal ilkin, 2. bölgede en kuvvetli halindeydi. Piyasa ayı piyasasını bitirirken, istihdam 3. bölgede son zamanlardaki en fena seviyesindeydi. Bölge 1’deki yüksek ve düşük işsizlik aralığını vurguladım, şu sebeple o dönemde hiçbiri piyasayı etkilemiyor şeklinde görünüyordu. GSYİH rakamı şeklinde, işsizlik verileri de aykırı bir gösterge olmaya neredeyse daha uygundur. Gene de bahsetmeye kıymet bir şey var, bu grafikte açıkça görülüyor. Spektrumun ‘uç’ uçlarındaki işsizlik oranları çoğu zaman bir tersine dönüşün işareti olsa da, işsizlik çizgisinin yönü ile piyasanın yönü içinde güzel bir korelasyon var. Mevcut işsizlik seviyesi ne olursa olsun, ikisi çoğu zaman zıt yönlerde hareket eder. Bu anlamda mantığın en azından minik bir görevi vardır.

Netice olarak

Kim bilir en başta ekonomik verilerle ilgili tüm gevezeliklerin nedenini merak ediyorsunuzdur. Yanıt, basitçe ekonominin pazar olmadığı gerçeğini vurgulamaktır. Fazlaca fazla yatırımcı, biri ile diğeri içinde belirli bir neden-sonuç ilişkisi bulunduğunu varsayar. Bir ilişki var fakat çoğu zaman en makul görünen ilişki bu değil. Ümit ederim yukarıdaki grafikler bu noktaya değinmemize destek olmuştur. Bundan dolayı grafiklere bu kadar oldukca odaklanıyoruz ve ekonomik verileri geleneksel şekilde dahil etme mevzusunda giderek daha çok tereddüt ediyoruz. Bir dahaki sefere ekonomik haberlere yanıt vermenin albenisine kapıldığınızda düşünecek bir şey.

Haber Azerbaycan (HA)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu