Azerbaycan

İlham Aliyev: “Azerbaycan’ın Ermenistan’a saldırma planı yok”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Macron ve Borrel’i suçladı

28 Şubat’ta Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Alman Ekonomisi Doğu Komitesi Başkanı Michael Harms başkanlığındaki heyeti kabul etti.

Toplantıya katılan Almanya’nın Azerbaycan Büyükelçisi Ralf Horlemann, heyet adına kendilerini kabul eden İlham Aliyev’e şükranlarını sundu.

Aynı zamanda Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarının bugün Berlin’de görüşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ülkesinin barış sürecini yapıcı bir şekilde desteklediğini vurguladı.

Aliyev, heyetle yaptığı görüşmede Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlığa ve Alman hükümetinin bu konudaki tutumuna da değindi.

“Fransa ateşe benzin döküyor…”

Almanya Başbakanı Scholtz’un girişimiyle geçtiğimiz günlerde Münih’te Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’la yapılan görüşmenin barış sürecine dinamizm getirilmesi açısından önemine vurgu yaptı:

“Almanya, ateşe benzin döken ve Ermenistan’a ölümcül silahlar sağlayan komşusu Fransa’nın aksine, barış sürecinde tarafsızlık gösteriyor.”.

“Uluslararası hukuk normları yanımızda”– Aliyev şunları kaydetti: Azerbaycan’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamakla Bakü’yü suçlama girişimleri tamamen asılsız ve taraflıdır.

“Borrell, Azerbaycan’ın saldırmayı planladığı bilgisini nereden aldı?”

Avrupa Birliği’nin olaylara çifte standartla yaklaştığını söyledi.

“Günümüzde Avrupa Birliği de dahil olmak üzere birçok uluslararası kuruluş için çifte standart yaygın hale geldi. Bu konuda Joseph Borrell’in yetersiz açıklamaları bizi hayal kırıklığına uğrattı. Öncelikle kendisinin bu açıklamaları hiçbir gerçeği yansıtmamakta ve uluslararası hukuk normlarına aykırıdır. İkinci olarak Azerbaycan tarafı bu açıklamaları ülkemize yönelik üstü kapalı tehditler olarak değerlendiriyor..

Aliyev, Azerbaycan’ın Ermenistan’a saldırma planının olmadığını da söyledi.

“Borrell, Azerbaycan’ın Ermenistan’a saldırması halinde bunun acı sonuçlar doğuracağını söyledi. Öncelikle Borrel, Azerbaycan’ın Ermenistan’a saldırmayı planladığı bilgisini nereden aldı? Bizim böyle bir planımız yok. Bunlar Bay Macron’un imaları. Bütün bunlar, Azerbaycan’ın Ermenistan’a saldırı hazırlığı yaptığı iddiasıyla ülkemizin şeytanlaştırılmasına dayanan Fransa’nın Azerbaycan karşıtı politikasının bir parçasıdır. Ermenistan sınırında Eylül 2023’te yaşanan son ciddi gerilimin ardından bu yılın şubat ayına kadar sınırda durum sakindi. Ancak Şubat ayında bir Ermeni keskin nişancının bir Azerbaycan askerini ağır yaralaması üzerine, buna zamanında ve doğru bir şekilde karşılık vermek zorunda kaldık. Cevabımız birkaç dakika sürdü ve Ermenistan’ın Azerbaycanlıları öldürme girişiminin cezasız kalmayacağını anlaması yeterliydi ve dediğim gibi geçen yılın eylül ayından bu yana bu olay dışında sınırda sükunet hakimdi. Dolayısıyla Sayın Borrell ve Sayın Macron bu bilgiyi gerçeklikten değil, hayallerinden alıyorlar..

“Barışı istemiyorsak tüm bunları neden hazırladık?!”

İlham Aliyev, Azerbaycan’ın barış sürecine kararlı olduğunu da kaydetti:

“İkinci Karabağ savaşının bitiminden sonra barış müzakerelerinin inisiyatifini alan bizdik. Aslında barışçıl çözümün beş temel ilkesini geliştirdik ve barış anlaşması metninin taslağını sunduk. Madem barış istemiyoruz, neden bütün bunları yaptık?!”

Azerbaycan topraklarının 30 yıldır Ermenistan’ın işgali altında olduğunu ancak buna ciddi bir tepki gelmediğini vurguladı.

“Ermeniler topraklarımızın yüzde 20’sini işgal etti, oraları yok etti, o dönemde 1 milyona yakın soydaşımız yerinden edilmişti. Bu dönemde topraklarımızı işgal eden Ermenistan, BM Güvenlik Konseyi’nin bilinen kararlarını, insani normlar dahil uluslararası hukuk normlarını göz ardı etti. İki gün önce yıldönümünü kutladığımız Hocalı soykırımını onlar yaptılar. Şimdi egemenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü yeniden tesis ettikten, Karabağ’daki bölücülük yuvasını yok ettikten sonra saldırıya uğradık. Macron, Borrel ve onlar gibiler tarafından suçlanıyoruz”.

“Ukrayna bu savaşta toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek istiyor…”

Ülke başkanı toplantıda Rusya-Ukrayna savaşına da değindi.

Ukrayna’nın bu savaşta toprak bütünlüğünü yeniden sağlamak istediğini kaydetti:

“Ukrayna’yı ele alalım, Ukrayna toprak bütünlüğünü yeniden sağlamak istiyor. Almanya ve diğer ülkeler Ukrayna’ya silah gönderiyor. Hepiniz Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü sağlaması gerektiğini söylüyorsunuz. Peki ya toprak bütünlüğümüz?! Bu konu Ukrayna sorunundan daha mı az önemli? Ne yazık ki Güney Kafkasya’da bölücü çizgiler oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bu konuda Avrupa kurumlarının Güney Kafkasya’da Gürcistan ve Ermenistan’ı çok yakından kabul ettiği, Azerbaycan’ın şeytanlaştırıldığı bir ortamda Azerbaycan’da pek çok insan tek çıkışın İslam dinimiz olduğunu düşünüyor. Bunun kişisel görüşüm olduğunu söylemiyorum, çoğu insan böyle düşünüyor.”.

“Heyetin hakkı iade edilmezse Avrupa Konseyi’nden tamamen çıkabiliriz”

Aliyev ayrıca Azerbaycan heyetinin AKPM’de oy kullanma hakkının elinden alınmasını da kınadı:

“Biz toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi yeniden tesis ettikten sonra Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Azerbaycan delegasyonunun oy kullanma hakkından mahrum bırakılması yönünde bir karar alıyor. Ne yazık ki bu karar Alman parlamentosunun bir üyesinin inisiyatifiyle alındı ​​ve bu kişi Şansölye Scholtz liderliğindeki partinin bir üyesi. Bu bir çifte standart ya da bize oynanan bir oyun değil mi?!”

“Almanya Başbakanı tarafsızlık gösteriyor, açıklamaları ve eylemleri de bunu yansıtıyor. Liderliğini yaptığı partinin üyesi, AKPM’deki Hristiyan olmayan 2 ülkeden biri olan Azerbaycan’ı yabancılaştırmak istiyor ve bunu gösterişli ve amaçlı bir şekilde yapıyor. Bildiğiniz gibi bu kurumun oturumlarına katılmama kararı aldık. Çünkü eğer konumumuzu ifade etme hakkımız yoksa neden orada olalım ki?!” – dedi.

Aliyev, bir yıl içinde heyetin hakkının iade edilmemesi halinde Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi’nden tamamen çekilebileceğini de söyledi:

“Heyetimizin hakları bir yıl içinde iade edilmezse Avrupa Konseyi’nden tamamen çekilme konusunu ciddi olarak ele alabiliriz”.

“Azerbaycan despotik bir ülke olarak sunuluyor”

“Alman basınında Azerbaycan, özgürlüklerin garanti altına alınmadığı, insanların görüşlerinden dolayı hapse atıldığı, diktatörlüğün hüküm sürdüğü despotik bir ülke olarak sunuluyor. Bu tamamen yanlıştır ve bundan pişmanım.”İlham Aliyev vurguladı.

Batılı çevrelerde Azerbaycan hakkında kasıtlı olarak olumsuz bir izlenim yaratıldığını kaydetti:

“Birkaç yıldır Azerbaycan’da görev yapan Alman büyükelçisi de ülkemizde yaşanan süreçlerin tanığıdır. Azerbaycan hakkında bilinçli olarak çok olumsuz bir izlenim yaratılıyor. Bütün bunlar yaptığımız şeye engel olabilir mi? HAYIR! İster toprak bütünlüğünün sağlanması olsun, ister ekonomik gündemimiz olsun, halkımızın, ülkemizin refahı için bir şeyler yapıyoruz..

“Rusya artık olup biteni çok iyi anlıyor ve yeni gerçekleri kabul ediyor”

Azerbaycan’ın Sovyet döneminde 70 yıl boyunca devletlikten yoksun bırakıldığını söyleyen Aliyev, 1991 yılında bağımsızlığını yeni kazandığı Azerbaycan’ın Ermenistan’ın saldırganlığıyla karşı karşıya kaldığını söyledi:

“Bağımsızlıktan 4 ay sonra Ermeniler Hocalı soykırımını gerçekleştirdiler. Yüzlerce kasabamızı, köyümüzü işgal ettiler, yok ettiler. Kendilerini uluslararası toplum olarak adlandıran eşbaşkanlar Fransa, ABD ve Rusya otuz yıldır adaletin yeniden tesis edilmesi yönünde herhangi bir adım atmadı. Topraklarımızı özgürleştirmeye başladığımızda bu üç ülke bize baskı yapmaya başladı. Her biri bizi yolumuzdan döndürmek için farklı araçlar kullandı. Topraklarımızı özgürleştirmemizi istemediler.”.

“Geçen eylül ayında bölücülüğe son verdiğimizde yine hata yaptılar. Bazıları hâlâ yanılıyor. ABD ve Fransa’dan bahsediyorum. Rusya’nın artık olup biteni çok iyi anladığını ve yeni gerçekleri kabul ettiğini düşünüyorum. ABD ve Fransa da aynısını yapmalı. Aksi takdirde durum planladıkları gibi olmayacaktır. Bu ülkeler, ekonomisiyle, ordusuyla, geniş uluslararası ilişkileriyle Güney Kafkasya’nın lider ülkesi olan Azerbaycan ile çalışmalıdır.– İlham Aliyev öyle söyledi.

Almanya-Azerbaycan Dış Ticaret Odası İcra Direktörü Tobias Baumann, Almanya-Azerbaycan Dış Ticaret Odası İcra Direktörü Tobias Baumann, “Falk” danışmanlık şirketinin İcra Direktörü Thomas Falk, Birinci Başkan Yardımcısı Uwe Fip “Uniper Global Commodities SE” şirketi, uluslararası taşımacılık şirketi “Rhenus Group”un önde gelen Alman şirketlerinin başkanlarından oluşan heyet, proje direktörü Heinrich Kerstgens, “VNG” Anonim Şirketi Ulf Heitmüller Yönetim Kurulu Başkanı, bölgesel satış “Rohde & Schwarz”ın direktörü Viktoriya Gerasimova ve “HHLA International”ın genel müdürü Filip Sveens.

İkinci Karabağ savaşı ne zaman oldu?

Eylül 2020’de Azerbaycan ve Ermenistan silahlı kuvvetleri arasında 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı yaşandı.

Azerbaycan, Karabağ’ın bir kısmı ve çevredeki 7 ilçenin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

19 Eylül 2023’te Azerbaycan Karabağ’a yerel askeri operasyon düzenledi.

28 Eylül’de ayrılıkçı “Dağlık Karabağ (Artsakh) Devlet Başkanı” Samvel Şahramanyan, “cumhuriyetin” dağılmasına ilişkin kararnameyi imzaladı.

Kararnameyi 19 Eylül 2023 sonrası duruma bağladı.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 15 Ekim’de Hankendi’de yaptığı konuşmada, Azerbaycan’ın egemenliğine tamamen kavuştuğunu, Karabağ sorununun bittiğini, çatışmanın sona erdiğini söyledi.

Azerbaycan ile Ermenistan arasında henüz barış anlaşması imzalanmadı

Meydan.tv sitesininin makalesinin bir kısmı kullanılmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu