Haberler

Avrupa …yoksa …Ermeni Konseyi mi? – Alman milletvekili Schwaben hakkında sansasyonel bilgiler

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (PACE) kış oturumunda Azerbaycan delegasyonunun itimatnamesinin onaylanmaması konusunda özellikle gayretli olan Alman milletvekili Frank Schwaben

(Frank Schwabe) 2016 yılında (2 Haziran) Alman parlamentosunda sözde Ermeni Soykırımı’nın tanınması için harekete geçti. Yani Frank Schwabe, Ermeni lobisinin satın aldığı siyasetçilerden biri.

Azerbaycan’a yönelik “girişiminin” gökten düşmediği, en üst düzeyde önceden hazırlandığı da açıktır.

Frank Schwabe’nin 2019 yılında Alman parlamentosunda yaptığı konuşmada Azerbaycan’ı savunan meslektaşı yardımcısı Karin Strenz’i yolsuzlukla suçladığını hatırlattım. İddiasının ardından milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırdılar. Zavallı kadın 2021 yılında 53 yaşında korkudan hayatını kaybetti. Yani adam Ermeni lobisinden para alıyor, üstelik “Azerbaycan’dan para aldığı” iddia edilen Karin Strenz’e de karşı çıkıyor…

Ermeniler Batı’da öyle bir ortam yarattılar ki, Azerbaycan’ın parasını alıp Azerbaycan’ı savunmak yolsuzluk, Ermenilerin parasını alıp Ermenistan’ı savunmak ise gerçek demokrasidir…

Mustafasi, Frank Schwabe’nin Ermenilerin dostu, Türkiye ve Azerbaycan’ın düşmanı olduğunu söylüyor.

İki Türk düşmanından daha bahsedeceğim.

Frank Engel (1975) 2009-2019’da Avrupa Parlamentosu üyesiydi. Eski Dağlık Karabağ’ı defalarca ziyaret etti ve “Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığının gerekliliğini” haklı çıkarmaya çalıştı. Sunduğum fotoğraflardan birinde Ermeni erkek arkadaşıyla birlikte Ermeni milli kıyafeti içinde.

Nisan 2016’da eski Dağlık Karabağ’daki ayrılıkçı rejime ilişkin Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Tek çıkış yolu Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığının tanınmasıdır, çünkü Azerbaycan işgalci bir ülkedir, bir işgalci ülkedir. 24 yıl önce işgalci bir ülke olan ve ateşkesi sürekli ihlal eden Bakü, katil Ramil Safarov’u övüyor ve Ermenilerin bölgeden yok edilmesi gerektiğine inanıyor”…

Frank Engel ve Ermeni sevgilisi Tatev Manukyan “Dağlık Karabağ”da düğün yapmaya hazırlanıyorlardı. Düğün olup olmadığı bilinmiyor. Çünkü Frank resmi biyografisinde evli bir kişi olarak sunulmuyor. Belki dostane bir hayat yaşıyorlardır…

Başka bir nokta önemlidir. Ulusal kıyafetli resmin geçmişiyle ilgili olarak Ermeni kadın, 4 gün süren (1-4 Nisan 2016) kavgadan sonra Frank ve benim kavgayla ilgili hararetli tartışmalar yaşadığımızı söylüyor. Frank bana şöyle dedi: “Onlar (Azerbaycanlılar) (Ermenilerden) bir milimetre bile toprak alamayacaklar. Gerekirse ben de askeri üniforma giyeceğim.” Sanki vücudumdan sıcak bir akım geçiyormuş gibi gülümsedim. yüzüne baktı ve şöyle dedi: “‘Seni seviyorum’ demen,” demekten daha etkiliydi…

Sayın Frank Engel 44 gün savaşı sırasında Ermeni Ordusunun askeri üniformasını giymiş miydi? Bence değil. Eğer eşcinsel olsaydı zaten onun “kahramanlığını” bilirdik. En azından Ermeni propaganda makinesi bu olay nedeniyle tüm dünyayı güldürürdü.

Şubat 2018’de Frank Engel ve diğer 3 Avrupa Parlamentosu üyesi (Çek Cumhuriyeti’nden Jaromír Štětina da aralarındaydı. Rusça’yı Ermeni aksanıyla konuşuyordu. Yani o ölçüde Ermeniydi.) Kıbrıs milletvekili Eleni Teocharus , da onlarla birlikteydi; Azerbaycan’ın işgal altındaki toprakları olan eski Dağlık Karabağ’ı yasadışı olarak ziyaret etmişlerdi. O dönemde Cumhuriyet Başsavcılığımız haklarında ceza davası açmıştı. O dönemde Avrupa Parlamentosu, bu milletvekillerinin Dağlık Karabağ’a gitmesinin Avrupa Parlamentosu’nun resmi tutumuyla çeliştiğini açıklamıştı…

Frank Engel

En ilginç olanı ise Sayın Engel’in Avrupa Parlamentosu’nda Organize Suç, Yolsuzluk ve Kara Para Aklama Komitesi’nin (CRIM) başkan yardımcısı olması ve yolsuzlukla mücadelenin ön saflarında yer alan Engel’in uçurumun eşiğinde olmasıydı. Lüksemburg Hıristiyan Sosyal Halk Partisi başkanlığından istifa etti. Neden? Çünkü kendisinin yolsuzluk yaptığından şüpheleniliyordu. Ekim 2021’de bu konuyla ilgili ceza davası açıldı…

1965 doğumlu Martin Hans Sonneborn, 2014 yılından bu yana Avrupa Parlamentosu üyesidir. Eşi Frau Claudia Toursarkissian Ermeni asıllıdır ve Bay Sonneborn’un kendisinden 2 kızı bulunmaktadır.

Alman web sitesi “weltexpress.info” 2019’da yayınlandı “Welche Gründe stecken hinter den Besuchen von EU-Abgeordneten in der separatistischen Region Bergkarabach?” – Stehen EU-Abgeordnete im Dienst des armenischen Separatismus?” (Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin ayrılıkçı Dağlık Karabağ bölgesine ziyaretlerinin amaçları nelerdir? – Avrupa Parlamentosu milletvekilleri Ermeni ayrılıkçılığına mı hizmet ediyor?) Gördüğünüz gibi Almanya’da da rasyonel düşünenler var. O yazıdan sadece iki noktanın altını çizeceğim. Makalenin yazarı şu soruyu soruyor: “Martin Sonneborn’un Avrupa değerlerine aykırı hareket etmesine ne sebep oldu? Avrupa Parlamentosu’nun bir üyesi ayrılıkçıların yönettiği ülkelerle ilgileniyorsa neden Osetya, Abhazya ve Kırım’ı ziyaret etmiyor, neden sadece gidiyor? Ermeni ayrılıkçıların yönettiği Dağlık Karabağ’a Azerbaycanlılara “göçebe Tatarlar” diyor ve Avrupalı ​​turistlerin sözde cumhuriyete ziyaretler düzenleme isteklerini dile getiriyor”…

Martin Sonneborn ve Ashot Gulyan

Dikkat ediyor musun? Azerbaycanlılara “göçebe Tatarlar” diyen Avrupa Parlamentosu’nda neden oturuyor? Avrupa Parlamentosu benim faşistlerimi sahiplendi mi?…

Yazar Osetya, Abhazya ve Kırım hakkında sorular soruyor. Soruyu daha geniş bir şekilde soracağım. Avrupa’da 260 ayrılıkçı hareket var. Neden Avrupa Parlamentosu üyeleri ayrılıkçılığı desteklemek için orayı ziyaret etmiyor? Çünkü bu domino etkisi yaratacak ve Avrupa Birliği’ni yok edecek. Düşünün, Avrupalı ​​milletvekilleri Avrupa’da ve genel olarak Batı’da bölücülüğe karşı çıkıyorlar ama Azerbaycan ve Türkiye’de ikili bölücülüğü destekliyorlar. Azerbaycan halkının bu konuyu ciddi bir şekilde, tekrar tekrar düşünmesi gerekiyor. Nedenmiş? Mantık, Batı’nın Ukrayna’da Rusya destekli ayrılıkçılıkla mücadele ettiğini söylüyor. Ukrayna’da ayrılıkçılığa karşı savaş yürüten Batı, Azerbaycan’da neden ayrılıkçılığı destekliyor? Kendini demokrat ilan eden kişinin bu soruya bir cevabı var mı? Eğer öyleyse, bu soruya onların cevabını duymak ilginç olurdu…

İkinci noktaya dikkat edin: Sonneborn, “Eşim Ermeni. Daha önce Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin üyeliğini kabul etmesi için çağrı yapmıştım. Evlenir evlenmez fikrimi değiştirdim. Partimiz iktidara gelirse Türkler hiçbir zaman AB’ye katılamayacak” dedi.

Makalenin yazarı şunu soruyor: “Sonneborn, siyasi faaliyetlerinde kişisel duygularını Alman vergi mükelleflerinin çıkarlarının ve Avrupa değerlerinin önüne koyuyor; bunu ona söylemenin zamanı geldi mi, yoksa bunların hepsi hiciv mi?” Bu hiciv konuşması nereden geldi? Bay Martin Hans Sonneborn, 1995 yılında “Eulenspiegel” hiciv dergisinde çalıştı…

Makalenin hazırlanmasında alıntı yapılan kaynaklar:

https://gisher.news/ru/politics/deputati-evroparliamenta-prizivayut-priznat-nezavisimost-nkr.html

Elbeyi Hasanlı, Zürih

Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu