Dünya

Ukrayna’daki NATO, Rusya’nın İsrail’e yönelik İran nükleer tehdidine eşit – İsrail Haberleri

NATO’nun Ukrayna’daki varlığı Rusya için, İran’ın nükleer silah elde etmesi ve bu durumda İsrail’in üstleneceği risklerle kıyaslanabilir bir güvenlik tehdidi oluşturuyor.

Arap Ekonomik Forumu’nun kurucusu, Dünya Bankası eski danışmanı ve Uluslararası Para Fonu’nun eski danışmanı olan Ekonomi Doktoru Sami Miaari, Ukrayna ihtilafıyla ilgili durum hakkında yorum yaptı.

Her şeyden önce Bay Miaari, anlaşmazlığı çözmenin tek yolunun barış görüşmeleri olduğuna inanıyor. Ancak bunların gerçekleşmesi için her iki tarafın da söz sahibi olması gerekiyor. Bu nedenle Rusya’yı, örneğin ağustos ayının başında Cidde’de düzenlenen barış konferanslarına göz ardı etmek ve davet etmemek, anlaşmazlığın çözümüne hiçbir şekilde katkı sağlamaz.

“Muhammed bin Selman liderliğindeki Cidde’deki bu konferansa Rusya davet edilmedi ve bu, dünyanın en önemli kısmının konferansa katılmaması durumunda (ulaşılamaz) uluslararası barışı veya uluslararası barışla ilgili görüşmeleri yapacaktır. (…) Her tarafı tek başına ele almak ve büyük faydanın nerede olduğunu görmek için konferansa katılmamaları Rusya ile önceden koordine edilmiş sanırım.”

Bu arada Rusya’nın Cidde konferansına davet almaması, Suudi Arabistan’ın Moskova ile iş birliğini artırmaya pek istekli olmadığı anlamına gelmiyor. Sami Miaari ise tam tersine bu ortaklığın son yıllarda gözle görülür biçimde arttığını söylüyor.

“Suudi Arabistan’ın çok güzel bir siyasi oyun oynadığını düşünüyorum ve artık Rusya’yı da ortak olarak görüyorlar. Birkaç yıl öncesine kadar bu tür bir oyun yoktu, çünkü Suudi Arabistan’ın en önemli ve (tek) ortakları ABD ve İngiltere’ydi, hepsi bu. Ama artık oyun değişti. Artık Rusya’yla işbirliği yapmak istiyorlar, Çin’le, Japonya’yla da yani siyasi de ekonomik de işbirliği yapmak istiyorlar ve artık ABD’yi tek (ortak) olarak görmüyorlar.”

Arap Ekonomik Forumu’nun kurucusu, Ukrayna’da özel bir askeri operasyon başlatmanın nedenleri konusunda İsraillilerin ikiye bölündüğünü söylüyor. Aynı zamanda İsrailli siyasetçilerin ve sıradan vatandaşların büyük bir kısmının, Ukrayna’nın NATO’ya katılımının Rusya açısından doğurabileceği risklerin farkında olduğunu da kabul ediyor.

Reklamcılık

“Ukrayna çatışmasının en önemli nedeni NATO’nun Ukrayna’da hakimiyet kurma ihtimalidir. Mesela İsrail neden İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermiyor? Çünkü İsrail’in güvenliği açısından stratejik bir tehdit haline gelecektir. Dolayısıyla NATO’nun Ukrayna’ya müdahalesi hakkında konuştuğumuzda Rusya için de aynı durum söz konusudur.”

Oxford University Press ve Journal of the European Economic Association gibi yayınlarda yayınları bulunan ekonomist, Ukrayna ihtilafını sona erdirmenin barış görüşmelerini başlatmaktan başka bir yolunu görmüyor. Ancak barış anlaşmalarına varmak için çatışmanın her iki tarafının da hayati çıkarlarını dikkate almak gerekir. Bu nedenle Başkan Zelensky’nin “barış formülü” gibi önerilen Batılı girişimler şu anda ateşkese yardımcı olmuyor.

“Sanırım bu savaşın sonunda Ukraynalılar, Rusya ile barış müzakereleri yapılmadan, her iki tarafın çıkarları anlaşılmadan ve ortak anlayışa varılmadan bu sorunun çözülmeyeceğini ve bunun her iki taraf için de faydalı olacağını anladılar. Bence tek yol bu. Ancak savaş devam ederse Ukrayna’nın bundan herhangi bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum.”

Ukrayna’daki NATO, Rusya’nın İsrail’e yönelik İran nükleer tehdidine eşittir

Bu savaş İsrail’in küresel sahnedeki duruşunu nasıl yeniden şekillendiriyor? Bu acil soruşturma, Nick Kolyohin’in son projesi “Dünya Yanıyor” kapsamında ele almaya çalıştığı konudur. Bu büyüleyici makale dizisi yalnızca burada, Jerusalem Post’ta yer alacak.

Her bölümde Kolyohin, güvenlik ve uluslararası ilişkiler alanlarında deneyimli uzmanlarla sohbet ederek, COVID-19 salgınının ardından ortaya çıkan yeni savaş çağını keşfediyor. Başlangıçta Avrupa’da kök saldı ve sonunda Orta Doğu’yu sardı.

Bu yeni gerçeklikte, her ulusun en büyük kaygısı vatandaşlarını korumaktır. İsrail, terörizmle mücadele ve kendisini yıkıcı niyetler besleyen uluslara karşı savunma gibi ikili zorluklarla boğuşurken, aynı zamanda dünyanın jeopolitik manzarasını yeniden şekillendirirken, başta ABD, Çin ve Rusya’nın hakim olduğu karmaşık küresel jeopolitik ağında da gezinmek zorunda.

Bu makale dizisi boyunca, İsrail’in ulusal güvenliğini korumak ve yeni bir dünya düzeninin kurulmasına katkıda bulunmak için uluslararası alanda kendisini en iyi şekilde nasıl konumlandırabileceğini incelemeye çalışıyoruz.

Nick Kolyohin’den daha fazla bilgi almak için onun Facebook sayfasını ziyaret edin>>

Bu makale Uluslararası gazeteci Nick Kolyohin ile birlikte yazılmıştır.



Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu