Haberler

Ulusal edebiyat satın alınması

Kültür Bakanlığı’na bağlı kütüphane fonlarını yeni yayınlarla zenginleştirmek amacıyla “Yayın Satın Alma Yarışması” açılmıştır.Sunulan listede kurgu dışında çoğu alanı kapsayan kitaplar yer alacaktır.

Dürüst olmak gerekirse, kulağa biraz üzücü geliyor ama mutlu bir şey. Son olarak milli edebiyat Kültür Bakanlığı tasmasından vazgeçme zamanının geldiğini öğrenmiş olacaktır. Bu bakanlığın bütçesinden o kadar çok anlamsız yaratıcı dernekler bütçeye giriyor ki, ulusal edebiyatın durumunu, işlevlerine bakmadan analiz etmek mümkün değil. Muhtemelen 2-4 Eylül tarihlerinde Şamahı’da başlayacak olan “Azerbaycan Dili ve Edebiyatı Forumu”nda bu konular ciddi tartışmalara yol açacaktır.

Kimileri kütüphanelerde kurgu ağırlıklı olmazsa işimizin kolay olmayacağını düşünüyor. “Parlak İmzalar” yayınevi başkanı Nurman Tarık Bey’den bir alıntı: “Bilimsel ve bilimsel-kitlesel edebiyat, satın alma listesinde ilk sırada yer alıyor. Çok güzel, ama şimdi mesele bu değil! Genel olarak, Bakanlığın yıl içinde ülkede kaç tane bilimsel-kitlesel literatür yayınlandığına dair istatistikleri var mı?” literatür yayınlanıyor mu? yayınevleri o zaman neden yayınevlerinin ana ürünleri alınmıyor Kütüphanelerindeki kitapların %65’i Kiril alfabeli olan bir ülkede kitapların çoğu da kurmaca.Onları neyle değiştireceğiz acaba? Kurgunun gelişmediği ülkelerde bilimsel ve bilimsel-kitle ve diğer literatürün geniş çapta okunamayacağı ve genel olarak kültürün gelişemeyeceği açıktır.Kitaba, dile dayalı olduğu gibi kültüre de dayalıdır.Sanatsal yaratıcılık ve kurgu da gelişmez. dur sonuçta kurgu kültür bakanlığını direk ilgilendiren bir konu bilim-kitle ve diğer edebiyatların tanıtımı daha çok başka kurumların işi değil mi? Kültür Bakanlığı neden Milli Eğitim Bakanlığı’nın tutumunu ön planda tutuyor?” (Kaynak: Nurman Tarık’ın Facebook sayfası).

Aslında yazmak istediğim buydu. Ama uzun uzun düşündükten sonra Nurman Bey’e katılmamaya karar verdim.

Öncelikle şunu belirteyim ki yarışmanın açıklanmasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Nurman Tarık dışında önemli bir yayıncı konuya ciddi bir şekilde eğilmedi. En azından tutarlı bir tepki görmedim. Belki mevsim yaz, herkes dinleniyor, belki susalım, bakanlık küser, orada oturan yetkililer ve uzman grubu gürültüyü yapan yayınevinden başka kitap almazlar mı?

Kendi kendime düşünüyorum, bizi okumalarını istemiyoruz, bizi kütüphanelere göndermiyorlar ama okunması gereken onca yabancı yazar ne olacak? Zaten satın alma gücü sıfırın altında olan öğrenci-gençler de kütüphanelerde kurgu kitap arayacaktır. Şamahı’da başlayıp Bakü’de devam edecek olan forumda muhtemelen bu konular yayıncıların yanı sıra saygın dış kaynaklar, dilbilimciler, yazar ve şairlerin de gündeminde olacak. Ancak yazarlarımız da anlamalı ki bakanlık devlet politikasını, yayıncılar da iş politikasını uygulamakla yükümlü.

Benim için tek sevindirici şey, edebiyatımızın Şirvan’ının nihayet hatırlanmış olmasıdır. Şuşa biraz nefes almış olmalı. Bu tür bir kitap alımı, haber ne kadar üzücü olursa olsun, edebiyata gelmek isteyenlere (Nurman Tariq gibi kurguya değer veren yayıncılar dahil) milli edebiyatın hiçbir koşulda ve hiçbir koşulda eline geçmemesi gerektiği konusunda bir ders olacaktır. herhangi bir bakanlığın Kendi yolunu açmalı ve kendi yolundan gitmelidir. Ve bunun için savaşmalısın. Çünkü o bunu hak ediyor.

Amaçlı Işık

Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu