Azerbaycan

Mahkemede “Tatar işkencesi” duyuru edildiğinde kurban bilincini yitirdi: şişeyle saldırı, sigarayla yakma…

Davaya ilişkin iddianame 500 sayfadan oluşuyor

Tatar vakalarında askerlere toplu işkence yapmakla suçlanan 4 kişilik öteki grubun yargılanmasına başlandı. Bunlar, 1993 doğumlu, o dönemde Tatar’daki Hususi Amaçlı Birimin hususi amaçlı grubunun komutanı olan ve teğmen rütbesinde vazife icra eden Ruslan Mikayilov ve üç teğmen – Sanan Mashiyev, Cabir Gahramanov, Elchin Aliyev.

Mayıs-Haziran 2017’de 180’den fazla askere işkence yapmak, bazılarını işkence yaparak öldürmek yada intihara zorlamakla suçlanıyorlar.

Adı geçen kişiler daha ilkin Tatar işkenceleri sebebiyle tutuklanmıştı. Sadece mahkeme, bunlarla ilgili olarak Ceza Kanunu’nun 62. maddesini (yasanın öngördüğü asgari cezanın altında bir ceza vererek) uygulamıştır. Tatar Askeri Mahkemesi’nin kararıyla 6 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Bu cezanın bir kısmını çektiler ve özgür bırakıldılar. 2020 senesinde 44 gün savaşına katılan Ruslan Mikayilov, Sanan Mashiyev ve diğerlerine Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in talimatıyla nişan ve madalya verildi.

“Tatar davası”. Fotoğraf: Meydan TV

Tatar vakalarıyla ilgili ceza yargılamaları Aralık 2021’de yenilendikten sonrasında, yeni ortaya çıkan koşullar sebebiyle Nisan 2022’de tekrardan cezai sorumluluğa getirildi.

Ceza Kanunu’nun 125’i (intihar), 126.3’ü (kasten ağır bedensel zarar verme, pervasızca ölüme sebebiyet verme), 145’i (yasadışı özgürlükten yoksun bırakma), 293’ü (işkence sayılmayan işkence, zalimane, insanlık dışı yada aşağılayıcı işlem) sanıkları minik düşürücü işlem yada ceza), 341 (görevi aşan), vb. yazılarla suçlandı.

İşkenceden yargılanan öteki iki grubun davası

Ruslan Mikayilovgil’den ilkin 4’er ve 5’er kişilik iki grubun dosyaları mahkemeye sevk edildi. Şu anda davaları Bakü Askeri Mahkemesi yargıçları tarafınca görülüyor. Aralarında askeri birlik komutanı Albay Vusal Alasgarov’un da bulunmuş olduğu 4 kişilik bir grup da Tatar’da işkenceden yargılanıyor. Sadece aralarında General Bekir Orujov’un da bulunmuş olduğu 5 kişilik bir grup Beylagan’da işkence yapmakla suçlanıyor.

Mayıs-Haziran 2017’de Beylagan’da Tatar’ın yanı sıra askerlere de geniş çapta işkence yapılmış oldu ve Ermeniler hakkında casusluk yaptıklarına dair onlardan itiraf alınmaya çalışıldı. Beylagan’da işkence sonucu bir şahıs yaşamını yitirdi.

“Bu şekilde mühim bir şahit sorgulanmalı”

Mahkemede Ruslan Mikayilov’un avukatı, bu grubun davasının ya Albay Vusal Alasgarovgil ile beraber görülmesi ya da Bakü Askeri Mahkemesi’nde asla görülmemesi yönünde talepte bulunmuş oldu. Avukata nazaran, şu sebeple her iki grup da aynı kişilere karşı yasadışı eylemlerde bulunmakla suçlanıyor. Şu demek oluyor ki, gerçek ücretler aynıdır. Onların davalarına da aynı hakimler bakar. Bu şekilde bir durumda, bu iki durumun neticeleri birbirine bağımlı hale gelecektir:

“Bu davalar ya bir davada birleştirilmeli, beraber değerlendirilmeli ya da aynı hakimler tarafınca değerlendirilmemeli. Şu sebeple bu davalardan biri hakkında yargı verildiğinde mahkeme heyetinde öteki dava hakkında görüş oluşacaktır.

Eylemi avukat Türkel Süleymanlı savundu. İşkence emrini veren üst komutanı sorumsuzluktan kurtarmak için dosyaları ayırıp mahkemeye sevk ettiklerini söylemiş oldu.

Savcı avukatlarla aynı fikirde değildi. Bu davanın geniş çaplı ve oldukça bölümlü bulunduğunu söylemiş oldu. Bundan dolayı mahkeme incelemesi esnasında esneklik ve sıklık sağlamak amacıyla ayrılmıştır.

Mahkeme. Fotoğraf: Meydan TV

Zeynal Aghayev başkanlığındaki jüri heyeti, avukatın itirazının değerlendirilmemesine karar verdi.

Avukat Telman İbrahimov’un bir öteki dilekçesi de Tatar vakaları esnasında askeri birlik komutanının hukuk işleri yardımcısı olan Fuad Agayev’in şahit olarak sorgulanmasıydı. Fuad Agayev daha ilkin Tatar işkencelerinden 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 2021 senesinde Tatar davasına ilişkin yargılamaların yenilenmesinin peşinden kendisiyle ilgili yeni bölümler gün yüzüne çıktı.

Avukat Türkel Süleymanlı da kendisinin sorgulanmasının mühim bulunduğunu altını çizdi:

“Fuad Agayev, karanlık mevzulara birazcık ışık dokunabilecek bir insan. Vasatlık esas alınır. Böylesine mühim bir şahit sorgulanmalıdır.”

Mağdurlar da bu dilekçeyi savundu.

Mahkeme bu dilekçeyi derdest tutmaya karar verdi:

Sorgulamalar başlasın, ifadelerde adı geçerse konuşulur” dedi.

“Lut’u soydular ve ona işkence ettiler”

Ondan sonra adli soruşturmanın başladığı açıklandı ve savcı iddianameyi deklare etti. İddianamenin hacmi 500 sayfayı aşıyor. Bundan dolayı 6 saatlik bir günlük mahkeme oturumu, açıklaması için kafi olmadı.

İddianamede askerlerin giysileri çıkarılarak plastik ve demir borularla dövüldüğü, vücutlarına yanan sigaraların bastırıldığı, üstlerine erimiş plastiklerin döküldüğü, vücutlarının değişik yerlerine elektrik verildiği, şişelerle, başlarına saldırı edilmiş olduğu iddia edildi. boğulana kadar su varillerinde tutuldu vs. işkenceden bahsedilir.

İddianamenin kapsamı geniş olduğundan savcı 6 saatlik duruşmada iddianamenin bir bölümünü açıklayabildi. Bu bölümde bazı kurbanlara meydana getirilen işkenceler anlatıldı. Bunların içinde işkenceden ölen askerlerin de adları geçiyordu. Bunlar içinde Elkhan Agazadeh ve Temkin Nizamioğlu da vardı.

Ek olarak işkence sonucu kendileri yada başkaları aleyhine ifade veren kişilerle ilgili mevzulara da iddianamede yer verildi. Bu tür açıklamalar sonucunda vatana ihanet suçundan tutuklanarak 20 yıl hapis cezasına çarptırılan, 5 yıl 6 ay sonrasında beraat ederek özgür bırakılan askerlerin başına gelenler de iddianameye dahil edildi.

Bu kişilerden önde gelen Barda sakini Mushfiq Ahmadli, savcının okumasını dinlerken mahkeme salonunda durumu kötüleşti ve bayıldı. Öteki kurbanların yardımıyla salondan çıkarıldı. Adliyede meydana getirilen tedavisinin peşinden durumu nispeten düzeldi. Mushfiq Ahmadli mahkeme oturumunu tamamlanmamış bıraktı.

“Tatar davası”. Fotoğraf: Meydan TV

İddianamede anlatılan işkenceler duyulduğunda o dönemde yaşananları hatırladığını ve bu yüzden durumunun ağırlaştığını gazetecilere söyledi:

Başımıza gelenleri anlatmaya kelimeler yetmez. Ne yaptığımızı biliyoruz. O yüzden ne yaparlarsa yapsınlar başımıza gelenlerin telafisi olması imkansız diyorum.”

Bu grubun yargılanmasına 14 Haziran’da devam edilecek. O görüşmede savcı iddianameyi açıklamaya devam edecek.

Sanıklardan önde gelen Ruslan Mikayilov, son duruşmada kendilerine buyruk veren kişilerin isimlerini açıklayacağını söylemiş oldu. Bundan dolayı gazetecilerin mahkemede bulunmasını ve filme alınmasına izin verilmesini istedi:

“Kolluk kuvvetleri bu davayı önyargılı bir halde soruşturmuştur. Neticede bizi olmasıyla birlikte mağdurları da oldukça mutsuz ettiler. Kimin orada bulunduğunu, kimin bizlere ne emirler verdiğini hem ülkenin başı hem de kamuoyu bilmeli. Bu işte hangi bakanların, hangi generallerin parmağı var? Ülke kamuoyunda hakkımızda negatif bir görüntü oluştu. Lütfen medya temsilcilerini çağrı edin ve çekim yapmalarına izin verin.”

Yazı Meydan.tv sitesinden esinlenmiştir

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu