Richard Moore’un Bakü ziyareti: “İstihbarat şefleri belirli hedeflerle gelir”
“Azerbaycan bu konuda tek başına karar veremez”
İngiliz istihbarat servisi (MI6) başkanı Richard Moore, 14 Eylül’de Bakü’ye geldi.
Ayrıca ADA Üniversitesi’nde ders verdi.
Bu konuyla ilgili bilgi “Turan” Üniversitesi’nin sosyal ağ hesabından alınmıştır. yaymak.
Ancak Azerbaycanlı yetkililer ve Bakü’deki İngiltere Büyükelçiliği, Richard Moore’un ziyaretiyle ilgili ayrıntılı bilgi vermedi.
Richard Moore’un ziyaretinin amacının kesinlikle üniversitede ders vermek olmadığı bildirildi.
Ajans, Richard Moore’un ülkenin liderleriyle uluslararası ve bölgesel konularda görüşmelerde bulunacağını varsayıyor:
“İstihbarat başkanının Batı’nın nüfuzlu çevrelerinden ve hükümetinden bazı mesajlar vermesi de istisna değil. Büyük olasılıkla Rusya ve İran’la ilişkiler ve Ukrayna’daki savaşla ilgili olacak.”
Moore’un beklenmedik Bakü ziyareti, Merkezi İstihbarat Teşkilatı başkanı William Burns ile Londra’da yaptığı görüşmeden bir hafta sonra gerçekleşti.
Aynı zamanda “Financial Times” gazetesinde Moore ve Burns imzalı, uluslararası düzene yönelik tehditle ilgili bir yazı yayımlandı.
Makalede, İngiliz Dış İstihbarat Teşkilatı başkanı ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı başkanının şunları söylediği vurgulanıyor: “Dünya düzeni, insanlığın Soğuk Savaş’tan bu yana görmediği bir tehditle karşı karşıya.”
Her iki istihbarat yetkilisine göre, Londra ve Washington, Rusya’nın saldırgan eylemlerine ve Putin’in Ukrayna’daki saldırı savaşına direnmek için birleşik bir cephe oluşturmak amacıyla aktif olarak işbirliği yapıyor.
Siyasi yorumcu Sulhaddin Ekber, Meydan TV’nin bu ziyaretlerle ilgili sorularını yanıtlayarak, bu tür ziyaretlerin rastgele olmadığını, istihbaratçıların belirli amaç ve nedenlerle geldiğini söyledi:
“Ayrıca bu tür ziyaretler kamuoyuna açıklanmıyor. Bu nedenle genel durumu analiz etmek ve düşünmek zorundayız.”.
Richard Moore’un William Burns’le yazdığı ünlü makaleye atıfta bulunarak, Rusya-Ukrayna savaşının Kursk operasyonuyla niteliksel olarak yeni bir aşamaya girdiğini söyledi:
“Öte yandan İran-Rusya ilişkileri aktif olarak gelişiyor ve Tahran’ın Moskova’ya kısa menzilli balistik füze sağladığı yönünde haberler yayılıyor. Ayrıca “Zengazur Koridoru” nedeniyle barış süreci de durdu. Güç gösterisiyle bu koridorun açılması seçeneğini düşünüyorum, belki Rusya bu planı hayata geçirmek için Azerbaycan’ı kullanabilir. Herhalde bu ziyaretler Azerbaycan’a bir uyarı niteliğinde olabilir. Bundan önce ABD Savunma Bakanlığı’nın bölgeyle ilgili başkanının Azerbaycan’a bir ziyareti vardı ancak bu geniş çapta duyurulmadı. Dolayısıyla askeri nitelikteki konulardan bahsediyoruz ve genel jeopolitik ve jeostratejik tartışmalar yapılıyor. Bunun sonucunda partiler taraftarlarını artırır ve gruplaşma süreci gerçekleşir. Azerbaycan ve Türkiye’nin BRICS’e başvurduğunu biliyorsunuz. Bakü bu anlamda stratejik tercih yönünde adımlar atıyor.”
S. Ekber, İngiltere’nin Azerbaycan’la özel ilişkileri olması nedeniyle MI6 istihbarat servisi başkanının da ABD adına Bakü’ye geldiğini düşünüyor:
“Bir bakıma saatler ayarlanıyor, özellikle Putin’in Bakü ziyareti sonrasında “Zengezur Koridoru”nun açılması ihtimaline ilişkin Azerbaycan’a bazı uyarılar yapılıyor. Önce ABD’nin, şimdi de İngiliz özel servislerinin, her iki ülkenin istihbarat teşkilatlarının birlikte hareket ettiği bir sır değil. “Financial Times” gazetesine yazı yazarak Rusya’ya karşı birlikte mücadele edeceklerini duyurdular..
“Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın aylar önce Batı Zengezur’a gideceğini duyurması göz önüne alındığında, koridorun zorla açılması fikrinizle çelişmiyor mu?” Sulhaddin Ekber soruyu şöyle yanıtladı:
“Biliyorsunuz Zengezur Koridoru meselesinin karşılıklı anlaşma esasına göre barış anlaşması metninden çıkarılması Moskova ve Ankara’yı ciddi şekilde endişelendirdi. Ama Bakü’nün bu konuda onlarla aynı fikirde olup olmadığını bilmiyorum. Bu nedenle Bakü çeşitli kanallardan bu konuda harekete geçildiği konusunda uyarıldı. Azerbaycan bu konuda tek başına karar veremez. Rusya bu anlamda “Zangezur Koridoru”nu yeniden gündeme getirdi. Mesele şu ki, nasıl ki Azerbaycan BM kararlarıyla topraklarını kurtardıysa şimdi Bakü, Moskova ve muhtemelen Ankara da Kasım 2020 açıklamasının IX maddesine dayanarak böyle bir adım atabilir. Yani Ermenistan 4 yıldır bu maddeyi yerine getirmedi, belgeyi imzalayan diğer iki ülke böyle bir adım atmak zorunda kaldı, amaç saldırganlık değil.”
“Şu anda Zengezur Koridoru ve çevresinde süreç devam ediyor. Bu yolun açılmasına prensipte yalnızca İran karşı çıkıyor. ABD de ilgilenmiyor, ancak bu görevi Rus sınır muhafızları yerine Bakü ve Erivan’dan lisans alan uluslararası bir şirketin yapması durumunda anlaşacaklar. Bana göre oluşturulacak altyapının güvenliğinden Ermenistan sorumlu olacak, insan, araç ve yüklerin eskortundan ise başka bir taraf sorumlu olacak. Her durumda birçok ince teknik sorun vardır. Ancak Bakü’nün bunu barış anlaşmasından çıkarması garipti, çünkü barış anlaşması imzalandıktan sonra o yolu açmak daha da zor olacak. Ancak artık güçlü olduğu için Bakü, koridorun açılışını üstlenene kadar imza atmama şartı koyabilir. Ermenistan barış anlaşmasını imzaladıktan sonra anlaşmayı süresiz olarak uzatacak. SSCB döneminde bile Ermenistan otoyolun açılmasına izin vermedi. Bu nedenle Türkiye-Nahçıvan köprüsü SSCB-Türkiye anlaşmasına dayanılarak inşa edildi. – dedi.
