Karabağ ve Türkiye-Azerbaycan üniversitelerinde tıpta uzmanlık açılması önerisi
Uzmanlar bunu gerekli görüyor; gecikmeden harekete geçmenizi tavsiye ediyorlar
Azerbaycan toprak bütünlüğünü sağladıktan sonra Büyük Dönüş sürecini başlattı. Karabağ’da yerleşim yoğunlaştıkça belirli alanlarda uzmanlara ihtiyaç duyulmakta, bu da ülke genelinde personel tabanının güçlendirilmesini gerektirmektedir. Şu anda ülkede özellikle bölgelerde personel sıkıntısı yaşanan alanlardan biri de medikal sektörüdür. Çok sayıda doktor kontenjanı boş. Aynı zamanda ülkemizden de çok sayıda doktor çeşitli nedenlerle yurt dışına gidiyor.
Şu anda Azerbaycan’da doktor olmak için sadece birkaç yüksek tıp kurumu bulunmaktadır: Tıp Üniversitesi, I.M. Sechenov’un adını taşıyan Birinci Moskova Devlet Tıp Üniversitesi’nin Bakü şubesi ve Nahçıvan Devlet Üniversitesi’nin tıp fakültesi. Doktor olmak isteyenler için bu dar bir çerçevedir.
Bu yıl ülkemizde iki yeni prestijli üniversite açılıyor: Karabağ Üniversitesi ve Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi. Bu uluslararası yükseköğretim kurumlarında tıpta uzmanlık yaratılması beklense de henüz gerçekleşmemiştir. Mesela Karabağ Üniversitesi’nde tıpta uzmanlık alanı açılırsa, pek çok öğrenci o eğitim kurumunda memnuniyetle eğitim görecek ve çok sayıda öğrenci bu üniversiteye çekilecektir. Bu adım atılmalı mı?
Milli Meclis Sağlık Komisyonu Başkan Vekili Tıp Bilimleri Doktoru Reşad Mahmudov, “Yeni Müsavat”a yaptığı açıklamada, ülkede iki yeni prestijli üniversitenin açılmasının çok sevindirici bir olay olduğunu söyledi: “İki yeni prestijli üniversitenin açılışı Sayın Cumhurbaşkanımızın kararıyla ülkemizdeki üniversitelerin açılması çok sevindirici bir olaydır. Her iki üniversitenin planlamasında tıp fakültelerinin varlığı bilinen bir gerçektir. Ülkemizde son yıllarda sağlık alanında gerçekleştirilen reformlar tıp eğitimine de olumlu etki yapmaktadır. Hem Azerbaycan Tıp Üniversitesi’nde hem de I.M. Sechenov adını taşıyan Birinci Moskova Devlet Tıp Üniversitesi’nin Bakü şubesinde son yıllarda eğitimin içeriğinin ve seviyesinin giderek arttığına tanık oluyoruz. Ancak tüm bunlara rağmen dünyada tıp alanında gözlenen gelişimi de dikkate alırsak, birçok üniversitede tıp fakültelerinin bulunması gelecekte Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bu alanda eğitimin daha da gelişmesine yol açacaktır. Kardeşimiz Türkiye’de olduğu gibi. Rekabet koşullarında kalite artacak ve bu da her vatandaşa sağlanan tıbbi bakım düzeyinin artmasına yardımcı olacaktır. Sağlık sektörü de dahil olmak üzere tüm alanlardaki reformlara en büyük destek, sağlığın temeli olan tıp eğitiminin hem doktorlar hem de sağlık personeli için eğitim sisteminin en üst seviyesine getirilmesiyle sağlanacaktır. Yakın gelecekte hem Karabağ Üniversitesi’nde hem de Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nde tıp fakültesi öğrencilerinin en üst düzeyde kabul edildiğine tanık olacağımızı düşünüyorum. Ben eminim ki Karabağ Üniversitesi Sayın Cumhurbaşkanımızın belirlediği hedef doğrultusunda sadece ülkemizi değil bölgemizi dünyaya tanıtabilecek en üst düzey eğitim kurumu olacaktır.
Eğitim uzmanı Kamran Asadov, konuyu “Yeni Müsavat”a şöyle anlattı: “Azerbaycan’da 51 yüksek öğretim kurumu var. Bu kurumlarda 187 bin öğrenci eğitim görüyor. Kabul edelim ki Karabağ Üniversitesi’nin açılması ve Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin açılması yükseköğretim kurumları arasında ciddi bir rekabet yaratacaktır. Çünkü her iki yükseköğretim kurumunun personeli de oldukça tecrübeli. Birçok faktör göz önüne alındığında Karabağ Üniversitesi’nden ve Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nden birçok beklenti var. Öncelikle dikkat çeken husus, Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin işbirliği yaptığı üniversitelerin oldukça prestijli olmasıdır. 30 yıl sonra Karabağ Üniversitesi’nin faaliyete geçmesiyle bu alanda sadece ortaöğretim değil, yükseköğretim de yeniden canlanacak. Siyasi ilgi de bu yükseköğretim kurumları üzerinde olacaktır. Karabağ Üniversitesi’nde 2024 yılında 1.200 öğrencinin eğitim görmesi öngörülüyor ancak bu yükseköğretim kurumunun aynı zamanda tıpta uzmanlığının da olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Karabağ Üniversitesi kurtarılmış toprakların sağlık personeli ihtiyacının karşılanmasında müstesna bir role sahiptir. Oldukça geniş bir alan olduğunu ve orada yeni altyapı inşa edildiğini dikkate almak gerekiyor. Bu, birinci basamak sağlık hizmetleri, hukuk, ekonomi, tarım ve diğer uzmanlık alanlarından mezunlara ihtiyaç olduğu anlamına gelir. Öğrencilere ücretsiz eğitim, çalışanlara ise yüksek maaşlar üniversiteler arasında yeni bir rekabet ortamı yaratacak. Dolayısıyla birkaç yıl sonra Karabağ Üniversitesinin dünya sıralamasında yer aldığını görebileceğiz. Bana göre kurtarılmış topraklarda Karabağ Üniversitesi’nin tıp fakültesi dışında bir de tıp fakültesi olmalıdır. Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nde Türkiye’den uzmanlar personel eğitimini teşvik edebilir. Bugün IV uzmanlık grubunda yeterince yüksek puan alanlar tıp uzmanlığını seçmek istiyor ancak planlanmış yerler yok. Öte yandan ülkede oluşabilecek personel sıkıntısının önüne geçebilmek için daha fazla üniversitede tıp eğitimi verilmesi yerinde olacaktır.”
Eğitim uzmanı Elçin Efendi de Karabağ Üniversitesi’nde tıpta uzmanlıkların açılması gerektiğini söyledi.
