Dünya

İsrail yetkilileri terörü kışkırtan profesörlere yönelik akademik yasağa karşı çıkıyor – İsrail Haberleri

Üniversitelerin, bu tür bir davranışta bulunduğu düşünülen öğretim görevlilerini işten çıkarmaya zorlanmasını öngören bir yasa teklifi “teröre teşvik etmek” veya “terör örgütüne destek vermek” veya İsrail devletine karşı bir terör örgütü, düşman devlet veya birey tarafından silahlı mücadele veya terör eylemini orantısız bir şekilde destekledi” İhlal edilen ifade özgürlüğü Başsavcılık Pazar günü yayınladığı hukuki görüşte, bu durumun anayasaya aykırı olduğunu ve işgal özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtti.

Pazar günü Mevzuat Bakanlık Komitesi’nde oylamaya sunulması planlanan yasa teklifi, “tanınmış bir kurumun müdürüne” bir öğretim üyesinin yukarıda belirtilen ihlalleri yaptığının kanıtlanması durumunda, müdürün öğretim üyesine görevden alınması konusunda erken bildirimde bulunmaktan muaf tutulacağını ve öğretim üyesinin kıdem tazminatı almaya hak kazanmayacağını şart koşuyor. Ancak, müdür öncelikle söz konusu kurumun disiplin otoritelerinden öğretim üyesine karşı daha önce attığı adımlarla ilgili “ayrıntılı bir rapor” almalıdır. Müdür ayrıca öğretim üyesini işten çıkarmadan önce kurumun ve Yükseköğretim Kurulu’nun hukuk danışmanlarının hukuki görüşlerini “incelemeli” ve öğretim üyesine kendini savunma fırsatı vermelidir.

İfade özgürlüğünü ulusal güvenlikle dengelemek

Yasa tasarısı ayrıca Knesset alt komitesine, yasa tasarısını görmezden gelen kurumlara sağlanan fonları kesme ve “diğer yaptırım önlemlerini” alma yetkisi veriyor.

Yasa tasarısının açıklayıcı notlarına göre ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğü arasındaki denge, kışkırtıcı konuşmaları sınırlamak için “hayati ihtiyaç” “son zamanlarda ihlal edildi.” Dolayısıyla tasarının amacı “yüksek öğrenim alanının terörü teşvik eden ve destekleyen ifade ve eylemlerden de arındırılmasını” sağlamaktı.

Profesör Nadera Shalhoub-Kevorkian, 9 Mart 2024’te Makdisi Caddesi Podcast’inde. (Kaynak: Ekran görüntüsü/Makdisi Caddesi)

Tasarı, hem koalisyon hem de muhalefetten Knesset üyelerinin desteğiyle Likud milletvekili Ofir Katz tarafından önerildi: Milletvekilleri Yevgeny Sova (Yisrael Beytenu), Ze’ev Elkin (Birleşik Sağ), Yosef Taib (Shas), Matan Kahana. (Ulusal Birlik), Limor Son-Harmelech (Otmza Yehudit), Tzvi Sukkot (Dini Siyonist Parti) ve Yizhak Pindros (Birleşik Tevrat Yahudiliği).

Başsavcılık, Mevzuatla İlgili Bakanlar Komitesine başkanlık eden Adalet Bakanı Yariv Levin’e yazdığı bir mektupta, tasarının ifade özgürlüğünü, akademik özgürlüğü ve meslek özgürlüğünü “orantısız bir şekilde ihlal ettiğini” savundu. Başsavcılık, kışkırtmayı önleme amacının elbette değerli olduğunu ve bu nedenle İsrail ceza kanununda suç olduğunu ve polis soruşturmasına açık olduğunu ileri sürdü. Ancak yasa tasarısı, özellikle cezai bir iddianame veya temel bir soruşturma olmaksızın, akademisyenlere özel yaptırım uygulanması için yeterli gerekçeler sunmuyordu.

Başsavcılık, “akademik faaliyetin kalbi fikirlerin ifade edilmesi, eleştirinin sunulması ve düşüncenin geliştirilmesidir” diyerek, “akademik çevrelerin duvarları arasında özellikle geniş bir ifade özgürlüğünün sağlanması gerektiğini” ekledi. Başsavcılık, yasa tasarısının akademik kurumlarda “soğutma etkisi” yaratacağını ve dolayısıyla akademik özgürlüğü de ihlal edeceğini savundu.

Başsavcılık ayrıca, akademik kurumların bu konuda uzmanlığı olmadığı için yasa tasarısının “seçici” ve “dikkatsizce” uygulanabileceğini; ancak bir ceza mahkumiyetinden sonra uygulanabilen ağır bir hüküm olan kıdem tazminatının engellendiğini; ve ifade özgürlüğü hakkının “çok zararlı” olarak algılanabilecek ifadeler için bile geçerli olduğunu belirten Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ne (ICCPR) İsrail’in bağlı olması nedeniyle uluslararası sonuçlar doğurabileceğini belirtti.



Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu