Azerbaycan

İfade Özgürlüğü Tehdit Altında: Azerbaycan Medya Mevzuatının Ürpertici Etkisi

İfade Özgürlüğü Tehdit Altında: Azerbaycan Medya Mevzuatının Ürpertici Etkisi

İfade özgürlüğü, vatandaşların bilgiye erişmesine ve bilgiyi paylaşmasına, fikirlerini ifade etmesine ve hükümetlerini sorumlu tutmasına olanak tanıdığı için her türlü demokrasinin temel direğidir. Ancak Azerbaycan’da hükümetin kısıtlayıcı medya mevzuatı ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etki yaratıyor, bağımsız gazeteciliği boğuyor ve vatandaşları bilgisiz ve sessiz bırakıyor.

Azerbaycan’ın medya ortamı yıllardır hükümetin sıkı kontrolü altındadır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 2003’te iktidara gelmesinden bu yana, eleştirel sesler ve bağımsız gazetecilik için küçülen bir alan oldu. Hükümetin yolsuzluk ve insan hakları ihlalleri hakkındaki anlatımlarına veya haberlerine meydan okumaya cesaret eden medya kuruluşları taciz, zulüm ve hatta hapis cezasıyla karşı karşıya kalıyor.

Azerbaycan’ın medya mevzuatının en endişe verici yönlerinden biri, yetkililere ifade özgürlüğünü kısıtlama ve muhalefeti bastırma gücü veren muğlak ve geniş hükümleridir. Örneğin, Hakaret Yasası, cumhurbaşkanına hakaret, yanlış bilgi yayma veya ülkenin onur ve haysiyetini zedeleme suçlarına para ve hapis cezaları getiriyor. Bu yasa genellikle hükümeti eleştirme veya hassas konularda haber yapma cesaretini gösteren gazetecileri cezalandırmak için kullanılıyor.

Ayrıca, 2000 yılında kabul edilen Kitle İletişim Kanunu, tüm medya kuruluşlarının hükümete kayıt yaptırmasını zorunlu kılmaktadır. Kayıt süreci külfetli ve bürokratik olduğundan, yetkililerin kendi takdirine bağlı olarak kaydı reddetmesine veya lisansları iptal etmesine olanak tanır. Bu, bağımsız gazetecilerin ve medya kuruluşlarının özgürce faaliyet göstermesini zorlaştırıyor ve onları kapatılma veya zulüm görme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

Kısıtlayıcı yasalara ek olarak Azerbaycan, muhalefeti bastırmak için daha kurnazca taktikler de kullanıyor. Hükümet, medya kuruluşlarının önemli bir bölümünü kontrol ediyor ve bunları kamuoyunu şekillendirmek ve eleştirel sesleri itibarsızlaştırmak için propaganda araçları olarak kullanıyor. Otosansür, yolsuzluğu ifşa eden veya hassas konularda haber yapan gazeteciler işlerini kaybetme veya yasal sonuçlarla karşılaşma riskiyle karşı karşıya kaldıklarından, gazeteciler için bir hayatta kalma stratejisi haline geldi.

Azerbaycan’ın medya mevzuatının caydırıcı etkisi, bağımsız gazetecilik için daralan alanda açıkça görülüyor. Ülkenin basın özgürlüğü sıralaması, gazetecilerin karşı karşıya olduğu korkunç durum hakkında çok şey söylüyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler’e göre Azerbaycan, 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 167. sırada yer alıyor ve onu dünyadaki gazeteciler için en baskıcı ülkelerden biri olarak etiketliyor.

İfade özgürlüğünü sınırlamanın olumsuz sonuçları medya manzarasının ötesine geçiyor. Vatandaşların çeşitli ve bağımsız bilgi kaynaklarına erişimi engellendiğinde, gerçeklerden soyutlanır ve hükümet propagandasına açık hale gelirler. Şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği, vatandaşlar bilinçli kararlar veremediği veya liderlerinden hesap soramadığı için demokrasiye zarar verir.

Hem uluslararası toplum hem de Azerbaycan hükümeti için ifade özgürlüğünün önemini kabul etmek ve onu korumak ve geliştirmek için gerekli adımları atmak çok önemlidir. Hükümet, baskıcı medya yasalarını kaldırmalı, iftirayı suç olmaktan çıkarmalı ve bağımsız gazeteciliği ve eleştirel sesleri teşvik eden bir ortam yaratmalıdır. Uluslararası kuruluşlar Azerbaycan’da basın özgürlüğüne yönelik her türlü ihlali izlemeli ve kınamalı ve hükümete insan haklarına ve ifade özgürlüğüne saygı göstermesi için baskı yapmalıdır.

Sonuç olarak, Azerbaycan’ın medya mevzuatı ifade özgürlüğüne yönelik önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Muğlak ve geniş hükümler, hükümetin medya kuruluşları üzerindeki kontrolüyle birlikte, bağımsız gazetecilik üzerinde caydırıcı bir etki yaratıyor ve muhalif sesleri bastırıyor. İfade özgürlüğünün aşınması demokrasiyi, şeffaflığı ve vatandaş katılımını baltaladığından, uluslararası toplum ve Azerbaycan hükümetinin bu sorunları acilen ele alması zorunludur.

Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu