Haberler

İngiltere Zengezur’u Azerbaycan toprağı olarak tanıyor

Husiler Zengezur koridorunu açabilir mi?

İran destekli Husiler Kızıldeniz’deki gemilere saldırmaya devam ediyor. ABD ve İngiltere savaş uçakları Husi mevzilerini bombalıyor. Ancak süreç kontrolden çıktı. Ortadoğu kaosa sürükleniyor…

Asya ülkeleri ile Avrupa arasındaki mal alışverişinin büyük bir kısmının Kızıldeniz üzerinden yapıldığı bir sır değil. Bu hat şu anda tehdit altında. Bu tehdit Azerbaycan’a geniş manevra fırsatları sunuyor. Böylece Azerbaycan Zengezur koridoru konusunu yeniden gündeme getirebilir.

Gerçek şu ki Kızıldeniz’e giden yolun anahtarı İran’ın etkisi altındaki Husilerin elinde. İran, Zengezur koridoru konusunda hiçbir şey yapamaz. Neden yapamıyor? Çünkü bu bölgede İran’a bağlı hiçbir terör örgütü yok. Dolayısıyla İran, Zengezur bölgesinde bazı terör gruplarının yardımıyla “vekalet savaşı” seçeneğinden yararlanamaz.Yani İran’ın Suriye, Irak, Lübnan, Yemen gibi ülkelerde kullandığı yöntem… Zengezur, İran’ın doğrudan Zengezur koridoruna müdahale etmesi gerekiyor, bu İran için son derece büyük bir tehlike.

Gerçek şu ki Zengezur koridoru İran’ın etki alanının dışındadır. Şüphesiz Batı bu basit gerçekleri bizden daha iyi biliyor.

İran, Kızıldeniz’deki duruma baktıkça Asya ve Avrupa ülkelerinin Zengezur koridoruna ilgisi hızla artacaktır. Azerbaycan için son derece verimli koşullar doğabilir. Resmi Bakü durumu akıllıca kullanmalı. Bir gök düşmesi sayılabilecek bu fırsattan maksimum düzeyde yararlanmak gerekiyor.

Şu anda ABD ile Çin arasında bir ticaret savaşı var. Bu çerçevede Asya ile Avrupa arasındaki ilişkiler derinleşiyor. Amerika’nın aksine Avrupa’nın Asya ile ticaret savaşı değil, ticaret alışverişi var. Bu, her iki tarafın gelişimi için büyük fırsatlar yaratır.

1996 yılında kurulan “Asya-Avrupa Buluşması” (ASEM) organizasyonu, Doğu Asya ile Avrupa ülkelerini bir araya getiriyor. 30 Avrupa ve 21 Asya ülkesi bu organizasyona üyedir. Bu ülkeler arasındaki ticaret hacmi, dünya ticaretinin yarısı kadardır. Avrupa Asya’nın en büyüğüdür ve Asya en çok Avrupa ile ticaret yapmaktadır.Bu ilişkilerde başrolü Avrupa’da Almanya, Asya’da Çin oynamaktadır.Avrupa’dan Asya’ya gönderilen malların üçte birinin Almanya’ya ait olması tesadüf değildir. Bu malların ana alıcısı da Çin’dir.Çin’in Avrupa’ya ihracatının yarısından fazlasının Almanya, Hollanda ve İngiltere’ye gitmesi de ilginçtir.

Son dönemde Çin, İpek Yolu konusunda ciddi çalışmalar yapıyor. Bu arada “İpek Yolu” terimi tarihte ilk kez 1877 yılında Alman jeolog, coğrafyacı ve gezgin, jeomorfolog, Berlin Coğrafya Kurumu başkanı Ferdinand von Richthofen tarafından kullanıldı. Tarihsel olarak mallar Asya’dan teslim ediliyordu. Orta Doğu üzerinden Avrupa’ya.

Kızıldeniz’de yaşanan olaylar 51 ülke arasındaki ticareti neredeyse durdurdu. Avrupa’da bu olaydan en çok etkilenen ülkeler hangileri? Sıralamaya dikkat edin: Birleşik Krallık, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya, İsviçre, İspanya, Türkiye, Avusturya. Kızıldeniz’de yaşananlardan şüphesiz diğer Avrupa ülkeleri de acı çekiyor. Ama en kötüsü bahsettiğimiz ülkeler…

Kızıldeniz’deki olaylar paydaşları alternatif rotaları düşünmeye sevk ediyor. Brian Alster, Üçüncü Taraf Risk ve Uyumluluk ile Dun & Bradstreet’te kıdemli yöneticidir. 24 Mart 2021’de Süveyş Kanalı’nda devasa bir gemi çapraz olarak duruyordu. Sonuç olarak gemiler engellendi. O dönemde Brian Alster, bu tür beklenmedik olayların, küreselleşen dünyanın alternatif ulaşım hatlarına ihtiyaç duyduğu sonucunu bir kez daha ortaya çıkardığını söylemişti.

İstatistiklere göre dünya deniz ticaretinin yüzde 12’si Süveyş Kanalı’ndan geçiyor. Bu, dünya genelinde konteyner yüklü gemilerin yüzde 30’u anlamına geliyor. Süveyş Kanalı’ndan her gün 50 gemi geçiyordu. Kanaldan saatte bir geçen malların değeri yaklaşık 400 milyon dolar. Böyle bir yolun süresiz olarak kapalı olduğunu düşünün. Malların taşınmasındaki ciddi zorlukların otomatik olarak mal fiyatlarının artmasına yol açtığı bir sır değil. Asya’dan gelen malların fiyatı Avrupa’da zaten önemli ölçüde arttı. Ve Süveyş Kanalı’nın çalışamaması halinde mal fiyatlarının daha da artacağı açıktır. Buna göre Avrupa’da Asya mallarının, Asya’da ise Avrupa mallarının fiyatı artacak…

Avrupa, Süveyş Kanalı’nın açılması konusunda büyük çalışmalar yaptı. New York limanı Manhattan’daki Özgürlük Adası’na dikilen “Özgürlük Heykeli” veya “Dünyayı Aydınlatan Özgürlük” anıtının Fransız heykeltıraş Frederic Auguste Bartholdi tarafından tasarlanmış olması tesadüf değildir. Ancak orijinal versiyonda bu anıtın 1869 yılında Mısır’da Süveyş Kanalı yakınında dikilmesi gerekiyordu. Mısır hükümeti bu anıtı satın almayı reddetti. Ancak bu anıt, 1886 yılında Fransız halkı adına biraz farklı bir tasarımla Amerika Birleşik Devletleri’ne sunulmuştur…

Şu anki Süveyş Kanalı’nın tarihsel olarak “Firavun Kanalı” olarak bilindiğini de söyleyeyim…

Şu anda Kızıldeniz’den geçen su yolu kapalı. Bu kanal ne zaman açılacak? Bu soruya kimse net bir cevap veremez. Bu yol açılmazsa yıllar sürebilir. 1967’de “Altı Gün Savaşı” olarak bilinen eski Mısır-İsrail çatışmasının yaşandığını, Mısır hükümetinin Süveyş Kanalı’nı kapattığını, denizdeki mayın tarlalarının temizlendiğini, kanal kapatıldığında 15 geminin bulunduğunu hatırlattım. Ancak 1997 yılında 8 yıl sonra gemilerin bölgeyi terk etmesi mümkün oldu. Sadece 2 gemi kendi gücüyle bölgeyi terk etti. Diğer gemiler çekilmek zorunda kaldı…

İran’ın Husilerin eliyle Kızıldeniz’e mayın döşeyebileceği açık. 1858 yılında Fransız Ferdinand de Lesseps tarafından kurulan Süveyş Kanalı Şirketi tarafından 1859-1869 yılları arasında inşa edildiğini hatırlattım. 10 ila 1,5 milyon kişinin emeğiyle inşa edilen Süveyş Kanalı şu anda siyasi entrikaların ortasında…

Yine Kızıldeniz’de olup bitenlere dönüyorum. Rusya İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Ermenilerin Sünik, bizim Zengezur dediğimiz bölge, 1918-1920 yıllarında Ermenistan’ın ilk cumhuriyetleri ile Azerbaycan arasında ciddi anlaşmazlıklara neden olmuştur. En önemlisi Ocak 1919’da Büyük Britanya, Zengezur kazası üzerinde Azerbaycan’ın yetki alanını onaylamıştır. Daha sonra her iki cumhuriyette de Bolşevikler iktidara geldi.

Ne yazık ki Azerbaycan diplomasisi, Ocak 1919’da Büyük Britanya’nın Zengezur kazası üzerinde Azerbaycan’ın yetki alanını onaylaması gibi önemli bir olgudan yararlanamadı. Ancak bu son derece önemli bir konudur. O dönemde Azerbaycan’ın Zengezur üzerindeki yetkisini başka hangi Avrupa ülkesi doğruladı? Tarihçilerimizin bu tür sorulara güvenilir kaynaklara başvurarak net cevaplar vermeleri gerekmektedir.

Bir diğer önemli nokta: Büyük Britanya, Azerbaycan’ın Zengezur üzerindeki yetkisini doğruladı ama İngiltere bu belgeden hiç vazgeçti mi? Hayır. Eğer ret olmazsa olmaz dedik, o zaman Büyük Britanya, Azerbaycan’ın Zengezur üzerindeki yargı yetkisini tanır. Yani İngiltere’nin gözünde Zengezur Azerbaycan’ın toprağıdır. İşin saçma tarafı Ermeniler bize ata topraklarımızdan bir koridor bile vermek istemiyorlar…

İlham Aliyev 21 Ekim 2021’de yaptığı konuşmada, Ermenistan’ın Zengezur Koridoru meselesini kabul ettiğini açıkça ifade etmişti. Kısa bir süre sonra Ermeni liderliği çeşitli bahanelerle bu anlaşmadan çekildi…

Kızıldeniz’de yaşananlar süreci hızlandıracak bir katalizör görevi görebilir. En azından dünyanın 51 ülkesinin Zengezur koridoruna ihtiyacı var. Zengezur koridoru onların kurtarıcısı olabilir…

Ayrıca, Birinci Karabağ Savaşı sırasında Türkiye’nin eski Başbakanı Bülent Ecevit’in (1925-2006) Azerbaycan ile Nahçıvan arasında koridor açmak için Türk Ordusuna hava operasyonları başlatma çağrısı yaptığını da hatırladım. Sayın Ecevit, Türkiye’nin hava operasyonlarıyla böyle bir koridor açabileceğini, bunun da Ermenistan’ın Azerbaycan’la adil bir anlaşmaya varmasını sağlayabileceğini söyledi.

Gördüğünüz gibi Zengezur Koridorunun açılması konusu o dönemde hâlâ Türkiye ve Azerbaycan’ın gündemindeydi. Çünkü Zengezur koridoru Türk dünyasının entegrasyonuna yönelik atılacak en büyük adım olacaktır.

Elbeyi Hasanlı, Zürih

Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu