Gündem

Okullarda şiddet, cinayet ve intiharlar: “Bu sistemde bakan sıradan bir postacıdır”

Halk meclisi üyesi toplumu eleştirdi

Geçtiğimiz günlerde iki genel eğitim kurumunda yaşanan olaylar zorbalık konusunu yeniden gündeme getirdi.

Birkaç gün önce sosyal ağlarda Bakü şehrinin 6 numaralı lisesinde 2. sınıf öğrencisinin o okulun 7. sınıf öğrencileri tarafından defalarca cinsel eylemlere maruz kaldığı bilgisi yayıldı.

6 No’lu okulun müdürü Gülşen Orujova, yaptığı basın açıklamasında, 7. sınıf öğrencisinin cep telefonuyla 2. sınıf öğrencisine ahlak dışı bir video gösterdiğini belirtti.

Bu durum videoyu izleyen çocuk üzerinde kötü bir psikolojik etki yarattı.

Olayın öğrenilmesinin ardından 7. sınıf öğrencisi, ailesinin isteği üzerine başka bir okula nakledildi.

Yönetmenin ifadesine göre tuvaletten kabinlere kamera yerleştirildi.

6 numaralı okul. Fotoğraf: Wiki

Videolar izlendi ve söz konusu saatlerde çocukların tuvalette birlikte olmadıkları belirlendi.

Devlet Okul Öncesi ve Genel Eğitim Dairesi müdür yardımcısı Mehriban Valiyeva, APA’ya yaptığı açıklamada, Bakü’de yapılan incelemelerin ardından okul yönetiminin uyarıldığını söyledi.

VII.sınıftaki bir öğrencimizin başka bir okula nakledilmesine karar verildi.

Gence’de bir öğrenci öldürüldü.

Olay, 23 Ocak sabahı Molla Panah Vagif’in adını taşıyan 8 No’lu ortaokulda meydana geldi.

O okulun 11. sınıf öğrencisi Raul öldürüldü Rahimov’dur.

Azerbaycan’da zorbalık, 2019 yılının Nisan ayında 162 numaralı okulun 14 yaşındaki öğrencisi Elina Hajiyeva’nın okulun üçüncü katındaki binadan kendini atarak intihar etmesinden sonra en çok tartışılan konulardan biri oldu.

Hatta 2021 yılında Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Amrullayev okullarda zorbalıkla mücadeleye yönelik bir mekanizmanın hazırlandığını söyledi.

Emin Amrullayev, Fotoğraf: Azertaj

Geçen yıl okullarda davranış kurallarına ilişkin yeni normlar saptanmıştır.

Azerbaycan’da 2016 yılından bu yana “Okul Dostu” projesi hayata geçiriliyor.

Proje, Bakü’de 191, Abşeron’da 12 ve Sumgait’te 23 olmak üzere toplam 226 genel eğitim kurumunda faaliyet gösteriyor.

Yaklaşık 400.000 öğrenciyi kapsayan proje üzerinde şu anda 300 sosyal hizmet uzmanı çalışıyor.

Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre proje bu yıl Gence, Lenkeran, Masallı ve Celilabad şehirlerini kapsayacak.

Proje toplam 237 okulda uygulanacak.

Geçtiğimiz günlerde ülkenin iki ayrı eğitim kurumunda yaşanan olay, bu yönde atılan adımların etkili olmadığını gösteriyor.

Feminist aktivist, araştırmacı Lala Mahmudova’nın anlatımı yapmak Azerbaycan’da zorbalığa karşı bir yasa tasarısına ihtiyaç var:

Lala Mahmudova. Fotoğraf: ekran görüntüsü

Zorbalıkla mücadele çok adımlı ve çok yönlü bir süreçtir. Burada okul yönetimi, veliler, ilçe milli eğitim müdürlükleri ve yerel yönetimlerle birlikte çalışmak gerekiyor. Her okul, özellikle zorbalığın önlenmesi için zorbalığa karşı bir dizi iç kural geliştirebilir.

Zorbalık meydana geldiğinde öğrenciler bunun zorbalık olduğunu ve gerçekleştiğinde ne yapacaklarını bilemeyebilirler. Bu nedenle her okul, her üç ayda bir müfredatında zorbalıkla ilgili bilgi vermeli, öğrencilerin bu sorunun çözümünde nasıl bir rol oynayabileceklerini bilmeli ve zorunlu sınıf tartışmaları düzenlemelidir.” – Lala Mahmudova dedi.

Sosyolog Aynur Hajiyeva, “Okul Dostu” projesinin ülke genelindeki tüm okulları kapsaması gerektiğine inanıyor.

Okullarda bir psikoloğun yanı sıra birkaç sosyal hizmet uzmanı da bulunmalıdır:

Aynur Haciyeva. Fotoğraf: ekran görüntüsü ITV

“Okullarda birden fazla sosyal hizmet uzmanının bulunması, zorbalık vakalarının daha hızlı tespit edilip önlenebilmesini sağlayabilir. Teneffüslerde ve serbest derslerde öğrencilerle sürekli iletişim kuran, onların sosyalleşmelerini, arkadaşlarıyla ve aileleriyle ilişkilerini belirleyenler psikologlar değil, sosyal hizmet uzmanlarıdır. Bir sorun tespit ederlerse, psikolojik desteğe ihtiyaç varsa ona göre yönlendiriyorlar.”

Eğitim uzmanı Elçin Efendi, eğitim kurumlarının her salonunda bir kamera bulunması gerektiğine inanıyor.

Kamera sadece izlemek için değil aynı zamanda dinlemek için de kullanılmalıdır.

Bu tür durumların yaşanmaması için eğitim kurumunun velilerle sürekli iletişim halinde olması gerektiğini de söylüyor:

Sorunlu aileler varsa eğitim kurumu onların psikolojik danışmanlık alması için inisiyatif almalıdır. Ailelerin sorunları çocuklara yansıtılmamalı. Çocuk, ailesindeki sorunları seyirciye yansıtmamalı. “Görünen o ki, eğitim kurumu ilgisiz kaldığı için yaşananlar üst üste yığılmış ve bunun sonucunda da cinsel şiddet, zorbalık, şiddet, bıçaklama, ölüm gibi hoş olmayan durumlar ortaya çıkmıştır.”

Eğitim Uzmanı Elçin Efendi

Elçin Efendi, bu yönde atılan adımların her eğitim kurumu için etkili olmayabileceğine inanıyor:

Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın son yıllarda bazı pilot projeler denediği ve yürüttüğü doğrudur. Örneğin “Okul Arkadaşı” projesi. Ama tekrar bakıyoruz, olay nerede yaşandı? Başkentte. Orada pilot proje uygulandı mı? Evet yapıldı. Yani bazı alanlara fayda sağlarken bazılarına fayda sağlamaz. Fayda görmeyen bölgeye başka bir yöntem uygulanmasının daha uygun olduğu anlamına gelir.”

Eğitim uzmanı Nabatali Gulamogu, yaşananların temel nedeninin toplumdaki saldırganlık olduğunu söylüyor.

Toplumdaki saldırganlık okullara da yansıyor:

Azerbaycan’da eğitimde yürütme rolü aslında Bilim ve Eğitim Bakanlığı’ndadır. Ancak eğitim neredeyse bölgesel ve merkezi yürütme otoritelerinin elinde. Bakanı ve bakanlığı suçluyorlar. Gerçek şu ki, bakan sıradan bir postacı. Merkezden, yani Cumhurbaşkanlığı Yönetiminden kendisine söyleneni yapıyor. Hangi ülkede bir haftada altı gazeteci tutuklandı? Eğer ülkede farklı görüşte olanların cebine esrar atılırsa okulda bir cinayet vakası yaşanmasını bekleyebiliriz. Okullarda şiddetin temel nedenlerinden biri toplumdaki tabakalaşmanın varlığıdır. Tabakalaşmanın kendisi bir çatışma nedenidir. Bütün bunların temelinde siyasal sistem var. Siyasi sistem o kadar çok suç işledi ki, okullara da dağıtıldı.”

Nebatali Gülamoğlu. Fotoğraf: sosyal ağ

Bilim ve Eğitim Bakanlığı Kamu Konseyi üyesi ve sekreteri Ilgar Orujov, bu tür öğrenci davranışlarının kökeninin okul veya eğitim kurumu değil, aile ve ebeveynler olduğunu söylüyor:

“Şiddet hiçbir okulda aşılanamaz ve aşılanmaz. Bu saldırganlığın okuldan kaynaklanmadığı açıktır. Azerbaycan’da son yıllarda aile ilişkilerinde gerginlikler yaşanıyor. Bu gerilim daha sonra çocuklar aracılığıyla topluma aktarılır. Her ebeveyn çocuğunun eğitimiyle ilgilenmelidir. Eğer öyleyse Gence’deki okul çocuğunun cebinden bıçak çıkmayacak. Okul çağındaki bir çocuk suç dünyasının otoritesini kendine idol olarak seçmez, cebinden çakmak, kibrit, sigara, kesici silah, tesbih çıkmaz.

Fotoğraf: Ilgar Orujov’un kişisel arşivinden

Okul bir eğitim kurumudur. Yalnızca olumlu davranışlar aşılanabilir ve aşılanacaktır. Bu tür durumları eğitimin adına, bir eğitim kurumunun adına bağlamak yanlıştır. Her durumda bu konularda toplumun da suçlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü toplum dediğimizde daha geniş bir bağlamda anlıyoruz. Toplum benim, sizsiniz, ailelerimiz, çevremizdir. Hata bizdedir. Günah her tarafımızdadır. Bakanlığımız bu yönde birçok çalışma yapıyor. Öğretmenler, öğrenciler ve okul psikologlarıyla çalışmalar yapılıyor”, – Ilgar Orujov şunları söyledi.

Psikoterapist-terapist Nargiz Hüseynova, taciz ve şiddet vakalarında sadece eğitim kurumunu, orada çalışan pedagojik veya idari personeli suçlamanın doğru olmadığını söylüyor:

Nergiz Hüseynova. Fotoğraf: Youtube’dan ekran görüntüsü

Konuya farklı açılardan bakmak gerekiyor. Öncelikle çocuğun erken çocukluk dönemini incelemek gerekir. Bu çocuk erken yaşta anne ve babasının gözetiminde nasıl ve ne şekilde büyüdü? Zorbalık ya da bıçaklama varsa bu kişinin içindeki saldırganlığın göstergesidir. Çocukta saldırganlık aileden kaynaklanabileceği gibi ergenlik döneminde ise okulla da ilgili olabilir. Burada meseleye tek taraflı bakılamaz. Hem aileyi hem de okulu kontrol etmek gerekiyor.”

Meydan.tv sitesininin makalesinin bir kısmı kullanılmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu