Azerbaycan

Rauf Mirgadirov: “AKPM’de yaşananlar Azerbaycan diplomasisinin yenilgisidir”

Emil Memmedli

Anar Memmedli: “Kurumdan ayrılmak Azerbaycan’ın itibarını olumsuz etkileyecektir”

Azerbaycan, 23 yıldır üyesi olduğu Avrupa Konseyi ile ilişkilerinin en gergin dönemini yaşıyor.
24 Şubat’ta Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi heyeti, AKPM ile işbirliğini ve örgüte katılımını süresiz olarak askıya alma kararını açıkladı.

Açıklamayı yapan heyet başkanı Samad Seyidov, kararı Azerbaycan’a yönelik haksız tutuma, örgütteki İslamofobik ve Azerifobik eğilimlere bağladı.

Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonu AKPM 2023 sonbahar oturumunda kınandı. Buna karşılık Azerbaycan, PACE’e Şubat ayında yapılacak olağanüstü cumhurbaşkanlığı seçimlerini gözlemleme daveti göndermedi. Bu da teşkilatın Azerbaycan’a karşı tavrını daha da keskinleştirdi. İzleme Komitesi’nin Salı günü yaptığı toplantıda Azerbaycan aleyhine kabul edilen belgede gerekçelerden biri olarak bu gösterildi.

“Samad Seyidov, Azerbaycan’a karşı sert bir karar verilmesi için elinden geleni yaptı”

Olayları takip eden Ukrayna basını, İzleme Komitesi’nde Azerbaycan konusunda nispeten yumuşak bir karar alınabileceğini kaydetti. yaptıancak resmi Bakü’nün bizzat ilişkilerin gerilimine yönelik bir adım attığını vurguladı.

Ukrayna’nın “Evropeyskaya Pravda” adlı yayınının yazarıyla konuşan Avrupalı ​​parlamenterler, Bakü’nün neden böyle bir adım attığını anlamadıklarını vurguladı. Karabağ’daki zaferden sonra İlham Aliyev’in ülkedeki otoritesinin hiçbir şüphe yaratmadığını, hiçbir hile yapmadan da seçimleri kazanacağını söylediler. Bu çerçevede PACE’in gözlemci olarak davet edilmemesine şaşırdıklarını ve bunu Azerbaycan tarafına defalarca açıklamalarına rağmen kabul etmediklerini belirttiler.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi
Fotoğraf: arşiv

Daha sonra Azerbaycan ile AKPM arasında uzlaşının mümkün olabileceği ancak Azerbaycan heyeti başkanı Samad Seyidov’un durumu daha da gerginleştirmek için elinden geleni yaptığı belirtildi:

“Salı günü komite toplantısına gelen Samad Seyidov, çatışmayı orada bitirebilirdi. Ama daha fazla parlamenterin Azerbaycan’a karşı tavır almasını istediği izlenimini edindim. Azerbaycan’a karşı en ağır kararın alınmasını isteseydi bunu başardı. Samad Seyidov’un konuşması sonucunda seçimlerin izlenmesiyle ilgili küçük bir konu Azerbaycan’a yönelik ciddi suçlamalara dönüştü. – “Evropeyskaya Pravda” yazıyor.

“7 Şubat’tan sonra Azerbaycan diyalog kanallarını açmaya çalışacak”

Meydan TV’de yaşananları değerlendiren siyasi analist Rauf Mirgadirov, bu olayın Azerbaycan diplomasisinin en büyük yenilgilerinden biri olduğunu söyledi.

En azından heyetin yetkilerinin kısıtlanmasına tepki olarak görüşmenin iptal edilmesi nedeniyle. Yani Azerbaycan tarafı kararı engelleyemeyeceğini düşünerek AKPM’den süresiz olarak peşin ayrılıyor. Bu da Azerbaycan’ın dış politikasının söylendiği kadar başarılı olmadığının göstergesidir. – dedi.

R. Mirgadirov’a göre, resmi Bakü’nün müttefiklerinin sayısı o kadar azaldı ki, Azerbaycan’a karşı bir takım yaptırımların uygulanması gerçeğe dönüştü.

Öte yandan demokratik durumun, basının durumunun şüphesiz çok zor olduğunu, 10’dan fazla gazetecinin cezaevinde olduğunu, 3’ünün kadın olduğunu, yargılama olursa her birinin uzun süreli hapis cezasıyla karşı karşıya kalacağını kaydetti.

“Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler Azerbaycan’a mesaj göndermiş olsalar da bunlar sembolik yaptırımlardı, yani 907. Değişikliğin restorasyonu vb. Bunu Avrupa Birliği’nin açıklaması ve son olarak Avrupa Konseyi’nin hamlesi başlı başına bir mesajdır. Bugün özgürlük ile kölelik arasında küresel bir savaş var, ne yazık ki Azerbaycan tam konumunu belirleyemedi. Batı, Azerbaycan’ın durumu güncel hale getiren müzakere sürecinden kaçınması, Rusya’ya yönelmesi, yani saldırganla daha yakın ilişki kurmasından kaygılı. dedi uzman.

Fotoğraf: Rauf Mirgadirov’un kişisel arşivinden

R. Mirgadirov’un açıklaması “Avrupa Konseyi işgal politikası nedeniyle Ermenistan’dan cevap istemedi”hükmüne atıfta bulunarak, Avrupa Konseyi’nin, başka bir üye devletin topraklarının örgüte üye bir devlet tarafından işgal edilmesinin kabul edilemez ve kabul edilemez olduğunu beyan eden ilk uluslararası örgüt olduğunu kaydetti.

“Ermenistan’a herhangi bir yaptırım uygulanmasına gelince, bu Azerbaycan’ın diplomasisinin aktif olması ve mevcut talimatları kullanması meselesidir. Azerbaycan heyetinin Ermenistan’ın yetkilerinin askıya alınması konusunu Avrupa Konseyi önünde gündeme getirdiğini hatırlamıyorum. – dedi.

Ancak siyasi analist, Azerbaycan’ın örgütten ayrılmaya hazır olmadığına ve bu olayın geçici bir çıkış olduğuna inanıyor.

Ona göre mevcut gerilim seçimlere kadar devam edecek ve 7 Şubat’tan sonra Azerbaycan diyalog kanallarını açmaya veya yeniden kurmaya çalışacak.

Bunun nedenlerinden biri Bakü’nün Batı’ya ekonomik bağımlılığıdır. Ülkenin döviz rezervlerini ve yatırımı yeniden canlandırmaya büyük ihtiyacı var. Bu Batı ile işbirliği çerçevesinde mümkündür. Aynı zamanda Azerbaycan’ın siyasi elitinin Batılı ülkelerde en azından mülkiyet düzeyinde yatırımları var. Azerbaycan’ın petrol ve doğalgaz gelirlerinden tamamen mahrum kalmaya hazır olduğunu ve siyasi seçkinlerin temsilcilerinin Batı ile ilişkileri tamamen keserek mülklerini kaybedeceklerini düşünmüyorum. – dedi R. Mirgadirov.

Bakü’nün 7 Şubat’tan sonra barış görüşmelerini hızlandırması, kısa sürede barış anlaşması imzalaması, Rusya ve İran’la ilişkilerde eski dengeyi sağlaması halinde ilişkilerin düzeleceğine inanıyor.

“Avrupa Konseyi’nden ayrılmanın sonuçları olabilir”

İnsan hakları aktivisti, seçim ve kamu yönetimi uzmanı Anar Memmedli de heyetin açıklamasının Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi ile işbirliğinin kesin olarak durdurulması anlamına gelmediğine inanıyor.

Bu bir tartışma öncesi beyanıdır ve büyük ölçüde tartışmanın sonucuna bağlıdır. Parlamenter Asamblesi’ndeki müzakereler sırasında herhangi bir şartın öne sürülmesi halinde işbirliğinin belirli bir zamanda yeniden başlatılması mümkündür. Mevcut krizde Azerbaycan tarafı tartışmalara katılmak istememiş, tartışmaları boykot etmiş ve faaliyetlerini dondurmuştur. Sanırım bir sonraki eylem planının ne olacağı Parlamenterler Meclisi’nin herhangi bir kararına veya tavsiye belgesine bağlı.” – dedi.

A. Memmedli’ye göre Azerbaycan’ın bir bütün olarak kurumdan bir günde ayrılması kesinlikle imkansızdır. Eğer böyle bir süreç başlarsa uzun zaman alacağını kaydetti.

Çünkü Azerbaycan Avrupa Konseyi’nin bir takım belgelerine katılmış ve onun yapılarıyla işbirliği yapmaktadır. Üyeliğin geri çekilmesi konusu gündeme gelirse elbette bunun sonuçları olabilir. Her şeyden önce Azerbaycan vatandaşları zarar görecek çünkü Avrupa Konseyi Avrupa’nın en mükemmel insan hakları örgütüdür.”

Anar MemmedliAnar Memmedli
Anar Memmedli, Fotoğraf: Meydan TV

Avrupa Konseyi üyeliğinin hem vatandaşlar hem de devlet kurumları tarafından kullanılan bir prestij meselesi olduğuna inanıyor. A. Memmedli’ye göre bu gidişatın devam etmesi Azerbaycan açısından olumsuz bir imaj yaratabilir.

“Azerbaycan’da müzik yarışmaları, spor ve diğer kültürel etkinlikler düzenlendiğini, Avrupa bankalarıyla ilişkilerin genişlediğini düşünün. Yani tüm bunların oluşmasında Avrupa Konseyi’nin rolü büyüktür. “Birdenbire böyle bir karar Azerbaycan’ın itibarını olumsuz etkileyecek ve vatandaşlar mağdur olacak.”

Uzman, durumun daha da kritikleşeceğini düşünmediğini de söyledi.

“Bu konuların yakın gelecekte netleşeceğini düşünüyorum. Bakü’nün Avrupa Konseyi’ne olan kızgınlığının Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan’ı terk ettiği yönündeki suçlamalarla bağlantılı olduğunu düşünmüyorum. Azerbaycan’ın bu suçlamaları çözüme kavuşturmak için yeterli kaynağı var. Konu Uluslararası Adalet Divanı’nda da, Ermenistan’ın mahkemeye şikâyeti var, değerlendiriliyor. İktidar bunları gündemden çıkaracak kadar ciddi argümanlar üretebilir.”

Ona göre bunun temel nedeni, izlenen bir ülke olarak Azerbaycan’ın işbirliği yapmamasıdır. A. Memmedli, eş raportörlerin uzun süre ülkeye girişlerine izin verilmediğini, son kez Azerbaycan’a geldiklerinde tutuklularla görüşmelerine izin verilmediğini hatırlattı.

“En son 7 Şubat’ta yapılan olağanüstü cumhurbaşkanlığı seçimine davet edilmemişlerdi. Yani umursamaz bir tavır sergilendi. Bütün bunlar kaçınılmaz olarak ilişkileri gerdi. Ama bir çıkış yolu var ve bu da çoğunlukla AKPM’nin vereceği karara, neyi esas alacağına, Azerbaycan’la ilgili konularda hangi koşulları öne sürdüğüne bağlı.

Meydan.tv sitesininin makalesinin bir kısmı kullanılmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu