Azerbaycan

Azerbaycan’da Medya Yasaları: Basın Özgürlüğü Üzerindeki Caydırıcı Etkiye Yakından Bakış

Doğu Avrupa ile Batı Asya’nın kesiştiği noktada yer alan bir ülke olan Azerbaycan’ın medya özgürlüğüyle karmaşık bir ilişkisi var. Ülke, medyaya ilişkin yasal çerçevesini iyileştirme konusunda büyük adımlar atmış olsa da, bazı yasaların basın özgürlüğü üzerindeki caydırıcı etkisi konusunda hâlâ endişeler mevcut.

Medya hakları kuruluşlarının tepkisini çeken yasalardan biri de 2013 yılında hakaret ve hakareti suç sayacak şekilde değiştirilen “Hakaret Yasası”dır. Bu yasaya göre gazeteciler yaptıkları haberlerden dolayı para cezası ve hatta hapis cezasıyla karşı karşıya kalabiliyor; bu da medya endüstrisinde yaygın otosansüre yol açıyor. Bunun gazetecilerin hassas konularda haber yapma ve hükümeti sorumlu tutma yetenekleri üzerinde caydırıcı bir etkisi oldu.

Ayrıca 2002 yılında kabul edilen Televizyon ve Radyo Yayıncılığı Kanunu da medya mülkiyetine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle eleştirildi. Kanun, medya ortamlarındaki ses çeşitliliğini sınırlayan ve ülkede bağımsız gazeteciliğin gelişimini engelleyen medya kuruluşlarının yabancı mülkiyetini yasaklıyor.

Ayrıca, hükümetin reklam gelirlerinin tahsisi üzerindeki kontrolü, bağımsız medya kuruluşlarına baskı yapmak ve onları sansürlemek için bir araç olarak kullanıldı. Devlete ait şirketler reklam pazarına hakimdir ve reklamlar genellikle medya kuruluşlarını editoryal duruşlarına göre ödüllendirme veya cezalandırma aracı olarak kullanılır.

Bu yasa ve uygulamaların Azerbaycan’da basın özgürlüğü üzerinde önemli etkileri olmuştur. Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından hazırlanan yıllık Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Azerbaycan, 2021’de 180 ülke arasında 168. sırada yer aldı ve bu, ülkede medya özgürlüğünün endişe verici bir şekilde eksikliğine işaret ediyor.

Bu yasaların basın özgürlüğü üzerindeki caydırıcı etkisi, Azerbaycan’daki gazetecilerin ve medya profesyonellerinin günlük yaşamlarında açıkça görülüyor. Birçoğu çalışmaları nedeniyle taciz, korkutma ve hatta hapis cezasıyla karşı karşıya kaldı. 2014 yılında önde gelen araştırmacı gazeteci Khadija Ismayilova, zimmete para geçirme, yasadışı girişimcilik, vergi kaçakçılığı ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yedi buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklanması, yaygın olarak ülkedeki yolsuzluk ve insan hakları ihlallerine ilişkin araştırmacı haberlerine misilleme olarak görüldü.

Bu zorluklara rağmen Azerbaycan’da hâlâ yorulmadan hükümeti sorumlu tutmak, bağımsız ve eleştirel habercilik yapmak için çalışan gazeteciler ve medya kuruluşları var. Ancak işlerini yürütürken sıklıkla önemli riskler ve engellerle karşı karşıya kalırlar.

Azerbaycan’da basın özgürlüğü üzerindeki caydırıcı etkiyi gidermeye yönelik çabalar sürüyor. Uluslararası kuruluşlar ve medya hakları grupları, Azerbaycan hükümetine hakaret ve hakareti suç sayan yasaları kaldırması ve bağımsız medya için daha elverişli bir ortam yaratması yönünde çağrıda bulundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Azerbaycan’da gözaltına alınan ve tacize uğrayan çok sayıda gazetecinin lehine karar vererek ülkenin ifade özgürlüğünü koruma yükümlülüğünün altını çizdi.

Sonuç olarak, Azerbaycan’daki medya yasaları basın özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etki yaratmış, medya ortamında yaygın otosansüre ve sınırlı ses çeşitliliğine yol açmıştır. Hükümetin reklam gelirleri üzerindeki kontrolü ve mülkiyet kısıtlamaları, bağımsız medyanın karşılaştığı zorlukları daha da artırıyor. Bu sorunların ele alınması Azerbaycan’da canlı ve özgür bir medya ortamının geliştirilmesi açısından hayati öneme sahiptir.

Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu