Azerbaycan

Azerbaycan Paradoksu: Medya Üzerindeki Soğutma Etkisini Çözmek

Azerbaycan Paradoksu: Medya Üzerindeki Soğutma Etkisini Çözmek

Basın özgürlüğü, herhangi bir demokratik toplumun temel direğidir. Vatandaşların kendi ülkelerinde olup bitenlerden haberdar olmalarını sağlar ve iktidardakilerden hesap sorulmasını sağlar. Ancak Azerbaycan örneğinde bu temel hakkın bastırıldığı görülüyor ve bu da medya üzerinde caydırıcı bir etkiye yol açıyor.

Güney Kafkasya bölgesinde yer alan bir ülke olan Azerbaycan, 2003 yılından bu yana Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in yönetimi altında bulunuyor. Onun hükümdarlığı döneminde ülke, gazetecilere yönelik baskı ve çeşitli yollarla medyayı baskı altında tutmasıyla ün kazandı. Küresel Basın Özgürlüğü Endeksi, Azerbaycan’ı 180 ülke arasında iç karartıcı bir şekilde 166. sırada gösteriyor ve ülkedeki medya özgürlüğünün korkunç durumunu vurguluyor.

Azerbaycan’daki durumun en endişe verici yönlerinden biri, hapsedilen veya taciz ve gözdağıyla karşı karşıya kalan çok sayıda gazetecidir. Pek çok gazeteci, yalnızca hassas konularda haber yaptıkları veya hükümeti eleştirdikleri için iftira, holiganlık veya nefreti tahrik etme gibi uydurma suçlarla itham edildi. Gücün bu bariz suiistimali, tüm gazetecilere tüyler ürpertici bir mesaj gönderiyor ve otosansürü teşvik ediyor.

Hükümetin medya kuruluşları üzerindeki kontrolü Azerbaycan’daki bir diğer kritik konudur. Ülkedeki büyük medya kuruluşlarının çoğu devlet kontrolünde veya iktidar partisiyle bağlantılı. Medya ortamındaki bu çeşitlilik ve çoğulculuk eksikliği, vatandaşların tarafsız ve bağımsız bilgilere erişmesini engellemektedir. Devlet kontrolündeki medya genellikle hükümetin yüceltilmiş bir imajını sunar ve yolsuzluk veya insan hakları ihlalleri gibi önemli konuları haber yapmaz.

Bir zamanlar ifade özgürlüğü için potansiyel bir platform olarak görülen internet, Azerbaycan’da da ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı. Hükümet, çevrimiçi içeriğin gözetlenmesini ve sansürlenmesini sağlayan katı internet düzenlemeleri uyguladı. Sosyal medya platformları ve bağımsız haber siteleri engellendi ve muhalefet ve eleştirel söylem alanı sınırlandı.

Gazetecilerin karşılaştığı yukarıda belirtilen engellere ek olarak, Azerbaycan’ın medya profesyonellerine karşı şiddet geçmişi vardır. Elmar Huseynov ve Rasim Aliyev gibi gazetecilerin faili meçhul cinayetleri, hükümete karşı sesini yükseltmeye cesaret edenlerin karşı karşıya olduğu risklerin acımasız bir hatırlatıcısıdır.

Azerbaycan’da medya üzerindeki caydırıcı etki sadece gazetecileri ve medya kuruluşlarını değil, ülke vatandaşlarını da endişelendiriyor. Doğru ve tarafsız bilgiye erişim olmadan, hayatlarını etkileyen konularda bilinçli kararlar verme yeteneğinden mahrum kalıyorlar. Dahası, şeffaflık ve hesap verebilirliğin eksikliği, ulusun genel kalkınmasını ve ilerlemesini tehlikeye atar.

Uluslararası toplumun Azerbaycan’daki duruma dikkat etmesi çok önemlidir. Basın özgürlüğü hakkına saygı duyması ve bu hakkı koruması için Azerbaycan hükümetine baskı yapılmalıdır. Sınır Tanımayan Gazeteciler veya Uluslararası Af Örgütü gibi basın özgürlüğü ve insan haklarını savunan uluslararası kuruluşlar, ülkedeki gazetecilerin karşılaştığı sorunlara ışık tutmaya devam etmelidir.

Ayrıca, Azerbaycan hükümetiyle temasa geçmek ve onları medya özgürlüğünü koruyan reformları uygulamaya teşvik etmek için diplomatik çaba gösterilmelidir. Örneğin Avrupa Birliği, reformları zorlamak ve insan haklarına saygı gösterilmesini sağlamak için Azerbaycan ile olan ilişkisini kullanmalıdır.

Azerbaycan’da medya üzerindeki caydırıcı etki ancak hem yurtiçinde hem de yurtdışında ortak çabalarla çözülebilir. Azerbaycan vatandaşları, hükümetlerini sorumlu tutabilecek ve uluslarının ilerlemesine ve gelişmesine katkıda bulunabilecek özgür ve bağımsız bir medyayı hak ediyor.

Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu