IDF askerleri Netanyahu’nun Gallant’ı görevden alması hakkında ne düşünüyor? – İsrail Haberleri
Şunu hayal edin: Elinde tüfek, çizmeleri Gazze’nin tozuna gömülmüş, gözleri tehditlere karşı ufku tarayan bir asker. O, belki 19, belki 20 yaşında, çoğu insanın hayatı boyunca gördüğünden daha fazlasını bir ayda görmüş olan genç bir adam. Savaşa hazır ve kararlı ama aklı çalkantılı. Hamas’a karşı bir sonraki hamlesini düşünmüyor. Bunun yerine, düşünceleri telefonunda yanıp sönen bir manşete takılıp kalıyor, ön saflarda fısıltılarla dolaşan bir cümle: Savunma Bakanı Yoav Gallant kovuldu. Savaşın ortasında.
Düşman topraklarında hayatını riske atan bu asker şunu merak ediyor: Evde neler oluyor?
Askerlerimizden güçlü olmalarını, sahip oldukları her şeyle savaşmalarını bekliyoruz. Fakat Knesset’te hem birliklerimize hem de düşmanlarımıza parçalanmış bir liderlik mesajı verildiğinde bu güç ne anlama geliyor? Zayıf önceliklerden mi? Gallant’ın şu anda burada görevden alınması basit bir bürokratik değişiklik değil. Bu bir deprem, hükümetin tepesinden savaş alanındaki siperlere kadar sallanan bir şok dalgası. Kaosu haykırıyor.
Gallant’ı savaşın ortasında neden kovalım ki? Ultra-Ortodokslara taslak bildiriler yayınlama cesaretini gösterdiği için mi? Koalisyonun hayatta kalması aniden ulusal güvenliğe gölge düşürdüğü için mi? Gazze’deki bu askerin duyduğu şey bu. Bunun için mi savaşıyorum? Uğruna ölmeye hazır olduğum şey bu mu?
Genç askerimiz için Gallant ve Netanyahu aziz değiller. Bir zamanlar yükselen bir yıldız olan Gallant mükemmel değil. Netanyahu onu aralarına kattı, potansiyeli gördü. Ancak şimdi, çatışmanın ortasında Netanyahu, sanki alt düzey bir memuru görevden alıyormuşçasına ona kapıyı gösteriyor. Bu bir skandaldır, bir ihanettir. Peki ne için? Siyasi bir oyun, siyasi müttefikleri yatıştırmak için ulusal güvenliğin değiş tokuşu.
Netanyahu ve Gallant eşit derecede suçlu. Genelkurmay Başkanını da unutmayalım. Soruşturma geldiğinde -ki gelecektir- tarih onlara tüm başarısız notları verecektir. Her yanlış hesapta, her görmezden gelinmede, komuta ettikleri askerlerin üzerine kendi gündemlerini koydukları her anda isimleri raporda yer alacak. 7 Ekim bu başarısızlıkların acı bir kanıtı olarak duruyor; asla katlanmamamız gereken bir katliam, bu hükümeti yıllarca lekeleyecek bir olay.
İsrail’in düşmanları ne düşünüyor?
Hamaney Tahran’dan izlerken ne düşünüyor olmalı? Hamas liderleri hangi sinyalleri alıyor? Bir ülkeyi krizden krize sürüklemeye çalışırken, kendi kendisiyle savaşan, birbirine takılan bir liderlik görüyorlar. Ve bu fırtınanın ortasında, askerlerimizin ileri yürümesini, savaşmasını ve Savunma Bakanlığı’nı pazarlık kozu olarak gören bir hükümete bir şekilde güvenmelerini bekliyoruz.
Ve işte acı ironi. Gallant, bir zamanlar basının gözdesi, cesur ve sarsılmaz. Ebedi hayatta kalan Netanyahu, medya tarafından hem küçümseniyor hem de korkuluyor. Siyasi yelpazenin zıt uçlarında yer alan, ancak yarattıkları karmaşayla birleşen iki adam; bizi buraya, 7 Ekim’deki kan dökülmesine, liderlerimize olan inancımızın kırılmasına sürükleyen bir karmaşa. Tarih onları ve Gazze’de bıraktıkları askerleri iyilikle hatırlamayacak.