“Rüya”, Ortodoks Kilisesi’nin Anayasadaki özel rolüne ilişkin maddeyi netleştirmeyi vaat ediyor
“Gürcü Rüyası”, yaklaşan parlamento seçimlerinde zafer olması durumunda Gürcü Ortodoks Kilisesi’nin özel rolüne ilişkin maddeyi Anayasa’ya açıklığa kavuşturmayı vaat ediyor. Bu, iktidardaki partinin kurucusu ve onursal başkanı Bidzina Ivanishvili tarafından Ozurgeti’deki seçim öncesi mitinginde ifade edildi: raporlar News-Georgia ajansı.
1995 yılında kabul edilen Gürcistan Anayasası, dini inanç ve dinlerin tam özgürlüğünün ve aynı zamanda “Gürcistan tarihinde GOC’nin özel rolünün yanı sıra devletten bağımsızlığının” da belirtildiği bir kayıt içeriyordu. Bu durum o zamandan beri değişmedi, ancak 2002’de devlet ile kilise arasında bir konkordato imzalandı; bu, GOC’nin özel statüsünü bir kez daha doğrulayan ve aynı zamanda kilise mülkiyeti haklarını belirleyen bir anayasal anlaşmaydı.
Ivanishvili, mevcut Anayasanın kilisenin ülke yaşamında oynadığı büyük rolü “yeterince yansıtmadığına” inanıyor. Aynı bağlamda, kiliseye yönelik “Gürcistan’ın kimliğini baltalamak” amacıyla tasarlanmış “aralıksız saldırılardan” söz ediyor.
“Ortodoksluğun ve Ortodoks Kilisesinin anayasal statüsünü daha da güçlendirmek ve anayasal kayıtların mevcut gerçeği daha doğru bir şekilde yansıtması için Gürcistan Anayasası, Gürcü devletinin kimliğinin temeli olarak Ortodoksluğu yansıtacaktır. Aynı zamanda Ortodoks Kilisesi’nin hem Gürcistan tarihinde hem de ülkemizin modern zamanlarındaki özel rolü vurgulanacaktır. Tabii ki Gürcistan Anayasası, Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığı ve din özgürlüğü ilkelerini tam olarak onaylayacaktır” dedi Ivanishvili.
Gürcü Rüyası’nın daha önce de Gürcü Ortodoks Kilisesi ile konuyla ilgili istişarelerde bulunduğunu ve görüşmelerin “başarılı bir şekilde sonuçlandığını” sözlerine ekledi.
Bu hafta başında Patrikhane, iktidardaki partinin ilk teklifinin Ortodoksluğa devlet dini statüsü verilmesi olduğunu doğruladı. Bu fikir patriğin ve diğer yüksek rütbeli kilise hiyerarşilerinin desteğini almadı. Patrikhane, istişarelerin ardından “kilisenin rolünün anlamlı bir şekilde artırılması ve anayasal bir girişle güçlendirilmesi” konusunda anlaştıklarını açıkladı ancak dinin statüsü konusunda herhangi bir konuşma yapılmadı.