Haberler

Varis’in “İntihar Efsanesi”nin Önsözü…

Şimdilerde yazar Varisin deyim yerindeyse bir rekordur yazı okudum Yazı aynı zamanda “İntihar destanı” olarak da adlandırılabilir. “İntihar” yalnızca bir kişidir – Varis!

Amacım bu karışık, tutarsız, parçalı yazının tüm özünden bahsetmek değil, özellikle bir noktanın nüanslarına değinmek.

Yani Varis makalenin bir bölümünde şunu belirtiyor:

“Çağdaş edebiyatımızın klasikleri denildiğinde hem şiir hem de düzyazıda ilk akla dört isim gelir. Şiirde bu dört isim Ramiz Rovşan, Neriman Hasanzadeh, Vahid Aziz ve Sabir Rustamkhan’dır. Düzyazıda bu dört isim Anar’dır. , Elchin, Kamal Abdulla ve…

Akram Eylisli aldandı, yolundan saptı, bir hata yaparak halkın sevdiği yazardan “Taş Düşler” yazan Akram’a yöneldi ve daha sonra altını çizmek zorunda kaldı.

Öncelikle şunu söyleyeyim, adamın şiir adına vurguladığı dört imzadan üçünün (Neriman Hasanzade, Vahid Aziz, Sabir Rüstemhanlı) ciddi edebiyatla, sanatla, temel yaratıcılıkla hiçbir alakası yoktur. Varsa Sayın Varis her imzadan ziyade, yazarın özgünlüğünü, sanatı da içeren, edebi bir olaya dönüşen bir metin sunsun. İmza başına bir metin! Bu böyle!..

İlerleyen bölümlerdeki eksiklikler halen devam ediyor…

Gelelim konunun diğer kısmına… Edebiyat (düşünce!) adına Vahid Azizi’yi takdim eden Waris’in, Ekrem Eylisli için “adalet terazisi” kurmaya çalıştığı kısım haa. deniyorum!

Mirasçı, sanat ve zanaatkarlık kavramlarının kriterinin halkın favorisi olduğunu bilmeliydi (bilmesi gerekirdi!) – yokluğu değil, yaratıcı mekanizmanın, edebi düşüncenin kendine özgü özellikleri…

Varis şunu bilmeli (bilmeliydi!) Akram Aylisli bir yol açacak, yol sapmayacak! Akram Aylisli yolundan ayrılmadığı gibi, anlayışına, olağanüstü enerjisine, evrensel düşüncesine, sanatsal kalitesine, misyonuna ve “dişli ideolojiler”in en üst katmanında yer alan sanatın “İlahi geni”ne sadık kaldı. ! Bu da başka bir İLAHİ NESNE, başka bir sınırsız sonsuzluk…

Varis şunu bilmeliydi (bilmesi gerekirdi!) Sabir Rüstemhanlı’yı edebiyat adı altında sunanların, Ekrem Eylisli nehrinden “canlı çıkmaya” değil, en azından “boğulma” hakkına sahip olduklarını. o nehir. Tıpkı Varis’in kaleminin ucunda “boğulması” gibi!..

… O nehirde ne yapıyordunuz Bay Varis?

Haber Azerbaycan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu